Almost ready Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Don't argue with me, Ma. I'ts almost ready.
The Overman shall be the meaning of the Earth. It's almost ready.
Neredeyse hazır. Yeryüzünün anlamı olacak üstinsan.They told me to tell you they're almost ready inside.
İçeriden neredeyse hazır olduklarını iletmemi istediler.Two burgers, yeah, almost ready, but you gotta wait.
İki burger, evet, neredeyse hazır, ama beklemeniz lazım.so dinner's almost ready.
yani yemek neredeyse hazır.Hey.- Almost ready.
Hey.- Neredeyse hazır.Almost ready. You really think I would come here without backup?
Gerçekten benim buraya yalnız geldiğimi mi… düşünüyordun? Neredeyse hazır.It looks like Pertwee's almost ready for another big pitch.
Pertwee diğer bir vuruş için neredeyse hazır.You almost ready in there, little dude?
Neredeyse hazırsın, değil mi küçük dostum?Almost ready.
Doctor!- Aren't you almost ready?
Neredeyse hazırsınız, değil mi? Doktor!Already almost ready? No, I can not help you.
Neredeyse hazırsın? Yo, sana yardım edemem.Dinner's almost ready.- Yeah.
Yemek neredeyse hazırdır.- Evet.Almost ready!
Hazır olmak üzereyim.Almost ready, Mr Prosecutor.
Almost ready to start, professor.
Baslamaya neredeyse haziriz Profesör.They're almost ready to become apprentices.
Çırak olmak için nerdeyse hazırlar.Almost ready.
Oh, Sandy, you want to tell the boys that dinner's almost ready?
Oh Sandy, çocuklara yemeğin nerdeyse hazır olduğunu söyler misin?Almost ready?
Nerdeyse hazır mısın?
