Can't be far Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Our raft, tachyon meter can't be far.
Takyonmetre fazla uzakta olamaz.Can't be far.
He can't be far!
Uzağa gitmiş olamaz!The others can't be far behind.
Diğerleri de çok uzakta olamaz.Can't be far behind.
Fazla uzakta olamaz.Danny can't be far.
Danny fazla uzakta olamaz.Can't be far.
Uzakta olamazlar.Gabriel can't be far, let's go.
Gabriel uzakta olmaz, gidelim.The rebels who shot us down can't be far.
Bizi düşüren asiler uzakta olamazlar.He can't be far.
Sorun ne? -Uzaklarda olamaz.But once you find the first half… the other half can't be far.
Neyse, birinci yarısını bulursan, ikincisi fazla uzakta olamaz.Yes. And if the eggs are here, the mother can't be far.
Evet. Yumurtalar buradaysa… anne de uzakta değildir.The gap can not be far.
Boşluk uzakta olamaz.Well I have reasons that the launch couldn't be far often despite of its invisibility.
Teknenin görünmez olmasına rağmen çok uzaklarda olamayacağına dair nedenlerim var.Can't be far off.
Sebebi uzakta olamaz.They can't be far.
Çok uzakta olamazlar.They can't be far.
Çok uzaklaşmış olamazlar.They can't be far.
Çok da uzağa gitmiş olamazlar.They can't be far behind.
Çok uzakta olamazlar.Svevo can't be far off.
Svevo uzakta olamaz.
