HOW TO HANDLE - Turkce'ya çeviri

[haʊ tə 'hændl]
[haʊ tə 'hændl]
nasıl idare
how to handle
how to run
how you would cope
on how to manage
nasıl baş
how to handle
how to deal
how to cope
nasıl başa
how to handle
how to deal
how to cope
üstesinden nasıl
nasıl başedeceğini
nasıl işleneceğini
nasıl kotaracağını
nasıl ilgileneceğini
nasıl tutacağını
nasıl kullanılacağını

How to handle Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bro, you just got to know how to handle these chicas.
Bu kızlarla nasıl baş edeceğini bilmen lazım, kardeşim.
If you didn't know how to handle the thermostat?
Eğer termostatı nasıl kullanacağını bilmiyorsan… sormalıydın?
You knew how to handle that situation.
Bu durumun üstesinden nasıl geleceğini biliyordun.
I suggest you talk to Tom about how to handle the situation.
Durumla nasıl baş edeceğin hakkında Tomla konuşmanı öneririm.
Don't you think I know how to handle a gun?
Silah nasıl kullanılır, bilmediğimi mi düşünüyorsun?
You sure you know how to handle those things?
O şeyleri nasıl kullanacağını biliyor musun?
Bhanu Pratap's son Veerendra knew exactly how to handle such problems.
Bhanu Pratapın oğlu Veerendra, bunun üstesinden nasıl geleceğini biliyor.
I think I know how to handle a gat.
Bir tabancayı nasıl kullanacağımı biliyorum herhalde.
I don't know how to handle guns!
Silah nasıl kullanılır bilmiyorum!
I didn't know how to handle I-I didn't know-- being famous.
Ünlü olmakla nasıl baş edeceğimi… bilmiyordum. Ben bilmiyordum.
Or else, you don't know how to handle words.
Ya da, kelimeleri nasıl kullanacağını bilmiyorsun.
Don't panic. I'm sure Tom will know how to handle this problem.
Panik yapmayın. Tomun bu problemin üstesinden nasıl gelineceğini bildiğine eminim.
It's my fault for not teaching you how to handle those daggers.
Hançerin nasıl kullanılacağını öğretmediğim için bu benim suçum.
Being famous. I-I didn't know… I didn't know how to handle.
Ünlü olmakla nasıl baş edeceğimi… bilmiyordum. Ben bilmiyordum.
You know how to handle her.
Onu nasıl kullanacağımı biliyorum.
You do know how to handle a kayak?
Kano nasıl kullanılır biliyor musun?
My girl, she really knows how to handle a man.
Benim kızım, bir erkeğe karşı elini nasıl kullanacağını gerçekten çok iyi biliyordu.
I-I didn't know… I didn't know how to handle being famous.
Ünlü olmakla nasıl baş edeceğimi… bilmiyordum. Ben bilmiyordum.
Unless you know how to handle a blade. You don't become Captain of Dragoons.
Kılıcın nasıl kullanılacağını bilmiyorsan süvarilerin yüzbaşısı olmazsın.
I know how to handle a gun.
Silahı nasıl kullanacağımı biliyorum.
Sonuçlar: 455, Zaman: 0.0543

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce