I'M SORRY TO CALL - Turkce'ya çeviri

[aim 'sɒri tə kɔːl]
[aim 'sɒri tə kɔːl]
aradığım için üzgünüm
aradım afedersin
üzgünüm ama kıçımda interpol var seni bu numaradan aradığım için
çağırdığım için üzgünüm

I'm sorry to call Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I'm sorry to call, Mr. Stalder.
Aradığım için pardon, Bay Stalder.
Daniel, I'm sorry to call you today, but it's very important.
Daniel, bugün seni aradığım için üzgünüm, ama bu çok önemli.
I'm sorry to call you this way.
Seni bu şekilde çağırdığım için kusura bakma.
I'm sorry to call so late, but we have had a last-minute cancellation.
Çok geç aradığım için üzgünüm ama son dakika iptalimiz vardı.
It's Mateo. I'm sorry to call so early.
Bu kadar erken aradığım için özür dilerim. Ben Mateo.
I'm sorry to call you so early.
Aradığım için üzgünüm. Seni bu kadar erken.
I'm sorry to call so late, but I wanted to tell you I'm leaving.
Bu saatte aradığım için affedersin ama ayrıldığımı söylemek için aradım..
Listen, I'm sorry to call your house.
Bak, evden aradığım için üzgünüm.
Hello? I'm sorry to call so late.- Jeff?
Jeff. Geç saatte aradım, kusura bakma.- Alo?
I'm sorry to call you so late at night.
Gece seni çok geç aradığım için üzgünüm.
Hello? I'm sorry to call so late.- Jeff?
Alo? Geç saatte aradım, kusura bakma.- Jeff?
I'm sorry to call so early. it's Mateo.
Bu kadar erken aradığım için özür dilerim. Ben Mateo.
I'm sorry to call early on a Saturday.
Bu cumartesi gününde erken arağıdığım için üzgünüm.
Hello? I'm sorry to call so late.- Jeff?
Alo?- Jeff. Geç saatte aradım, kusura bakma.
I'm sorry to call so early. Hello.
Alo.- Erken aradım, affedersin.
Hello. I'm sorry to call so early.
Alo.- Erken aradım, affedersin.
I'm sorry to call so late, can I buy you lunch tomorrow?
Bu kadar geç saatte aradığım için üzgünüm, yarın sana bir öğlen yemeği ısmarlayabilir miyim?
I'm sorry to call you again, but Ellen Rooney just turned up for an interview.
Seni yeniden aradığım için özür dilerim. Ellen Rooneynin görüşmesi için seni rahatsız ettim.
I'm sorry to call you like this, but T.J. is here, and he's talking crazy.
Seni böyle aradığım için üzgünüm ama T.J. burada ve deli deli şeyler söylüyor.
I'm sorry to call so late, but I need to speak with your athletic director.
Böyle geç bir vakitte aradığım için özür dilerim ama, spor direktörünüz ile konuşmam gerek.
Sonuçlar: 95, Zaman: 0.0489

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce