IT'S NOT ALLOWED - Turkce'ya çeviri

• izin verilmiyor
• bu yasak
• müsaade edilmiyor
• mümkün değil
• olmasın felçli birine aşık olmak yasak

It's not allowed Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

It's not allowed.
İzin yok.

It's not allowed.
Buna izin vermem.

It's not allowed.
Buna izin yok ki!

It's not allowed, understand?
Bu izin değil, anladınmı?

It's not allowed.
İznimiz yok.

It's not allowed.
İzin vermiyorlar.

It's not allowed here at the convent.
Manastırda buna izin verilmiyor.

Captain, it's not allowed.
Kaptan, buna izni yok.

It's not allowed.
Bunu kabul etmiyorum.

It's not allowed in here!
Buraya giremezsiniz, yasak.

We can't… It's not allowed.
Bu yasak. Yapamayız.

It's not allowed to hurt me.
Bana zarar verme iznin yok.

No, it's not allowed.
Yasak bu. Yapma.

Please, sir, it's not allowed.
Lütfen, buna izin yok.

It's not allowed, Madam. They were drinking Pernod.
İzin yok, Bayan. Pernod içiyorlardı.

They were drinking Pernod. It's not allowed, Madam.
İzin yok, Bayan. Pernod içiyorlardı.

Because he knows it's not allowed.
Çünkü yasak olduğunu biliyor.

It's not allowed. No.
Buna izin verilmiyor. -Hayır.

It's not allowed.
Buna izin yok.

It's not allowed, you know.
Buna izin verilmiyor ve bunu onlar biliyor.