ŞEY YOK - Almanca'ya çeviri

nichts
etwas
bir şey
biraz
birşey
var
daha
bir şeyi
alles
tüm
herkes
bütün
hepsi
her
hepimiz
tamamı
herhangi
Dinge
şey
şeyi
işim
olayım
alet
irgendwas
nicht viel
çok değil
pek bir şey yok
fazla değil
bir şey yok
fazla bir şey değil
çok şey yok
çok şey bilmiyorum
hiç bir şey
gar nicht
hiç
bir şey değil
bile değil
bile yok
falan değil
değil aslında
da değil
bile bilmiyorum
de değil
birşey değil
es nicht
bu değil
o değil
bir şey değil
yok
bunu sakın
bunu hiç
olmadığını
olmaz
öyle değil
değil mi
ist
olmak
onun
olabilir
olur
ise

Şey yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Birbirimiz için yapmayacağımız şey yok.
Wir würden alles füreinander tun.
Onu sorguladım ve kızınızın ortadan kaybolmasıyla… ilişkisi olduğunu gösteren hiçbir şey yok.
Und es deutet nichts darauf hin, dass er etwas mit dem Verschwinden Ihrer Tochter zu tun hat.
Orada hiçbir şey yok.
Irgendwas muss da draußen sein.
Çünkü hayvanları yapılan haksızlığı durdurmak için yapmayacağım şey yok.
Mich hält nichts davon ab, Ungerechtigkeit gegenüber Tieren aufzudecken.
Düşündüğün gibi çok şey yok.
Da ist gar nicht so viel, wie du denkst.
Yalan söylediğin zaman bir sürü kötü şey yok oluyor.
Lügen hält schlimme Dinge fern.
Ve senin annen olmak için bu dünyada yapmayacağım şey yok.
Und ich tu alles auf der Welt für dich.
Ona yapabileceğim hiçbir şey yok.
Er tat ihm etwas an.
Orada hiçbir şey yok.
Nichts war mehr da, nichts.
Hayır, hiçbir şey yok.
Nein.- Nein? Irgendwas?
Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Wir können es nicht aufhalten.
Ama intiharda hiçbir şey yok.
Aber Selbstmord ist sinnlos.
Seninle ilgili değiştirmek istediğim hiçbir şey yok.
An dir würde ich nichts ändern wollen. Mehr sage ich gar nicht.
Bu hayatta garanti edilen pek çok şey yok.
Nicht viele Dinge im Leben sind garantiert.
Görebildiğimiz kadarıyla, Dreamnixin yalnızca üç konumdaki veri merkezleriyle sınırlı olması dışında, hiçbir şey yok.
Soweit wir sehen, nicht viel, außer dass Dreamnix auf Rechenzentren an nur drei Standorten beschränkt ist.
Benim evliliğimizi kurtarmak için yapmayacağım şey yok.
Ich würde alles tun, um unsere Ehe zu retten.
Değer verdiğim her şey yok oldu.
Alles, was mir etwas bedeutet hat, ist fort.
Ben hatırlıyorum. Düşündüğüm başka şey yok.
Ich ja. Ich denke an nichts anderes.
Hayır, hiçbir şey yok.
Irgendwas?- Nein.- Nein?
Roseun lafı dışında hiçbir şey yok.
Alles was wir haben, ist Roses Wort.
Sonuçlar: 238, Zaman: 0.0858

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca