ACIKLI - Almanca'ya çeviri

traurig
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
erbärmlich
zavallı
acınası
kötü
acıklı
sefil
acınası bir durum
acınası bir halde
acınacak kadar
tragisch
trajik
trajedi
üzücü
acıklı
hazin
schmerzhafte
acı verici
acı dolu
ağrılı
sancılı
acı oldu
rührselige
duygusal
schmerzliche
acı verici
acı veren
acıklı
qualvolle
acı verici
acı içinde
korkunç
dolu
ist
olmak
onun
olur
olun
olmak misin
ise
en
adamın
traurige
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
traurigen
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
trauriger
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
erbärmliche
zavallı
acınası
kötü
acıklı
sefil
acınası bir durum
acınası bir halde
acınacak kadar
tragische
trajik
trajedi
üzücü
acıklı
hazin
rührseligen
duygusal

Acıklı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Onlar için acıklı bir azap var.
Für sie wird es schmerzhafte Strafe geben.
Çok acıklı cidden.
Das ist wirklich tragisch.
Biz zulmedenlere acıklı bir azap hazırladık.
Und für die Ungerechten haben Wir schmerzliche Strafe bereitet.
Kutlama videosu çok acıklı olacak.
Diese Videoehrung wird sehr traurig.
Ona inanmak için yeterince acıklı?
Waren Sie erbärmlich genug, das zu glauben?
Hiç kuşkusuz, senin Rabbin hem çok affedicidir hem de acıklı bir azabın sahibidir.
Gewiß, dein HERR hat doch Vergebung aber auch qualvolle Bestrafung.
Eminim ki acıklı hikayesi çok ikna edicidir.
Er hat dir bestimmt eine überzeugende, rührselige Geschichte erzählt.
Acıklı hikâye… Uzun hikâye… Onu kastetmedim.
Ist'ne lange Geschichte.
Onlar acıklı bir azabı hakkettiler
Für jene wird es schmerzhafte Strafe geben;
Dalga geçilemeyecek kadar acıklı.
Das ist zu traurig zum Veräppeln.
Bunu düşünmek çok acıklı.
Das ist wirklich tragisch.
Evet, bu çok acıklı.
Ja, das ist erbärmlich.
Onların payına düşecek olan acıklı bir azaptır.
die frohe Botschaft, dass ihnen schmerzliche Strafe zuteil wird.
Bundan sonra kim aşırı giderse onun için acıklı bir azap vardır.
Also wer danach übertritt, für den ist qualvolle Peinigung bestimmt.
Gerçekten acıklı hikaye Rendy.
Ne wirklich traurige Geschichte, Randy.
Acıklı hikâyeler hoşuna gidiyor değil mi?
Aber du liebst rührselige Geschichten, nicht wahr?
Nasıl acıklı bir yolculuk bu?
Was ist das denn für eine schrullige Reise?
Onlara acıklı bir azap var.
Für sie wird es schmerzhafte Strafe geben.
Abinin görevini tamamlamak için harcandı. Acıklı, değil mi?
Um die Mission deines Bruders zu beenden? Traurig, oder?
Çok üzgünüm. Acıklı… Gerçekten.
Es tut mir so leid. Tragisch, wirklich.
Sonuçlar: 300, Zaman: 0.0728

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca