ALAN - Almanca'ya çeviri

Alan
Feld
saha
kutu
alanı
alanında
tarlayı
tarla
araziyi
Bereich
bölge
aralık
alanı
alanında
bölümünde
bölümü
sektöründe
konusunda
bölmesinde
Platz
yeri
yer
alan
meydanı
koltuk
oda
sırada
boşluk
kare
yerin
Raum
uzay
boşluk
mekân
salon
odayı
oda
alanı
yer
alanını
Gebiet
bölge
alanında
alanı
toprakları
topraklar
bölgeler
Gegend
bölge
alan
mahalle
burası
çevreyi
etrafı
bir yerden
bir yer
semt
Fläche
yüzey
yüzölçümü
alanı
alanını
bölgesi
topraklarının
arazi
nimmt
almak
al
alır
alabilir
alacak
alıyor
alıp
götürmek
kabul
kullanmak
Domain
alan
alanınızı
adıdır
Nutzfläche
Space

Alan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu alan orman yangınına karşı savunmasız.
Das Gebiet ist anfällig für Waldbrände.
Bu alan güvenli ve kutsaldır.
Dieser Raum ist sicher und heilig.
Alan, Glen Morganı ara. Hayır.
Nein. Alan, ruf Glen Morgan an.
Bu alan tamamen Kızılderili bölgesiymiş.
Die ganze, ganze Gegend hier war Ureinwohnergebiet.
Bu alan, ölü şeylerin yerini değiştirmiyor. Tobin?
Tobin? Das Feld bewegt keine toten Dinge?
Bu alan senin değil.
Das ist nicht dein Platz.
Bot, arkadaşlarının arkadaşlarını alan bir bilgisayar programı ve.
Ein Bot ist ein Computerprogramm, das Freunde von Freunden nimmt und dann.
Doğru mu? Böylece alan ayrıca eşittir 8 çarpı 13.
Stimmt's? Die Fläche ist also auch 8 mal 13.
Dördüncü alan tamamen karantina altında.
Bereich vier, volle Quarantäne.
Alan, ölü şeylerin yerini değiştirmiyor.
Das Feld bewegt keine toten Dinge.
Alan, Glen Morganı ara. Hayır.
Alan, ruf Glen Morgan an.- Nein.
Bu alan çok güzel Bobby.
Der Raum ist wunderschön, Bobby.
Yasaklı alan burası mevkisiz.
Das Gebiet ist gesperrt, Rankless.
Bütün bu alan zehirli atık boşaltılan bir yer.
Die Gegend, von der ich rede, war früher eine Giftmülldeponie.
Mevcut her alan bir restoran için uygun değildir.
Nicht jeder verfügbare Platz ist für ein Restaurant geeignet.
Sonunda parayı alan büyük ihtimalle Baksa olacaktı. Basitçe söylemek gerekirse.
Die am Ende das Geld nimmt, ist höchstwahrscheinlich Baksa. Einfach ausgedrückt.
Bu alan sadece fuar katılımcılarına açık.
Leider ist dieser Bereich nur für Con-Besucher.
Alan, herkes bize bakıyor.
Alan, sie starren uns alle an.
Ve alan zamanı 100 yıl ileriye alabilir.
Und das Feld kann die Zeit um hundert Jahre beschleunigen.
Üçü de Uluslararası Alan Adı Kurulunda erişim yöneticisiymiş.
Beim IDND, International Domain Name Directory. Die 3 sind Access Manager.
Sonuçlar: 6150, Zaman: 0.0802

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca