ALMAKTA - Almanca'ya çeviri

hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
zu erhalten
almak
elde etmek
korumak
korunmasına
sürdürmek
alın
zu nehmen
almak
alınması
alıp
kullanmaya
götürmek
çekmek
alacak
ayırmaya
kabul
zu bekommen
almak
elde etmek
sahibi
alabilirsiniz
sahibi olmaya
alacak
zu holen
almaya
getirmek
çıkarmanın
çağırma
alacak
get
çıkartmaya
zu kaufen
satın almak
almak
satın
satılık
alacak
haben
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
abzuholen
almak
alman
alacak
geldim
zu übernehmen
almaya
üstlenmeye
ele geçirmeye
devralmaya
benimsemeye
kabul etmek
üstlenecek

Almakta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hayatlarınız için sorumluluk almakta ısrar ettim.
Ich habe darauf bestanden, Verantwortung für euer Leben zu übernehmen.
teknik desteğini almakta özgürdür.
ihre technische Unterstützung zu erhalten.
Bu nedenle yangını kontrol altına almakta zorluk çekiyoruz” dedi.
Dies mache es extrem schwer, den Brand unter Kontrolle zu bekommen.“.
Ödemeleri almakta sorun yaşıyorsanız.
Wenn Sie Probleme haben.
teknik desteğini almakta serbesttir.
technischen Support zu erhalten.
Garip gelebilir ama birisi Kevin gibileri hedef almakta.
Jemand könnte es auf Leute wie Kevin abgesehen haben.
ücretsiz bir şey almakta ısrar etmeyecektir.
wird er/ sie nicht darauf bestehen, etwas umsonst zu bekommen.
Belki siz gerekli olan bilgiyi almakta daha başarılı ve şanslı olacaksınız.
Vielleicht habt ihr mehr Erfolg dabei, die Informationen herauszubekommen.
Esmâ, annesini içeriye almakta ve hediyelerini kabul etmekte tereddüt gösterdi.
Er urteilte, dass sie ihre Mutter hätte eintreten lassen und ihre Geschenke hätte annehmen müssen.
Son baskıyı almakta neden bu kadar ısrar ettiğini size söyledi mi?
Sagte sie Ihnen, warum sie unbedingt eine Spätausgabe kaufen wollte?
Polis satın almakta hiç zorluk çekmedim.
Ich hatte nie Probleme, Bullen zu bestechen.
Burada nefes almakta güçlük çekiyorum.
Ich kriege hier kaum Luft.
Hâlâ nefes almakta zorluk çekiyorum.
Ich krieg immer noch schwer Luft.
Bu elbiseleri almakta ne kadar zorlandım bilemezsin. sanki hatırlıyorum… Birisine vurduğumu.
Ich erinnere mich, ich schlug einen… Du hast keine Ahnung, wie schwer man diese Sachen bekommt.
Ama aynı zamanda… sana… Skyları almakta geç kalmaman için de güvenebilir miyim?
Aber kann ich auch… darauf zählen… dass du Skylar pünktlich holst?
Bana hâlâ emir almakta güçlük çekiyorsun derken… neyi kastediyordun?
Was meinten Sie als Sie sagten ich könne immer noch keine Befehle empfangen?
Ama hala nefes almakta zorlanıyor Akciğerlerinden mümkün olduğunca çok sıvıyı boşalttım.
Ich zog so viel Flüssigkeit wie möglich ab, aber sie bekommt kaum Luft.
Ehliyet almakta çok geç kalmıştı mesela.
Ich habe mir sehr spät vorgenommen den Führerschein zu machen.
Nefes almakta zorluk çekiyordum.
Ich hatte Atemnot.
Mısır ABDden silâh ve para almakta ve Gazze Şeridini bloke etmektedir.
Ägypten erhält Waffen und Geld aus den USA und blockiert den Gazastreifen.
Sonuçlar: 94, Zaman: 0.0896

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca