AMA ONUNLA - Almanca'ya çeviri

aber sie
ama o
ama sen
ama siz
fakat onlar
fakat siz
ancak onlar
aber er
ama o
fakat o
ancak o
ama kendisi
ama onun
o ise
fakat kendisi
ama adam
aber es
ama
ama bu
ancak bu
fakat bu
ama o
aber das
ama bu
ama onlar
fakat bu
ancak bunların
fakat onlar
ama hepsi
aber mit ihr
ama onunla
aber wir
ama biz
ama hepimiz
ama bu
ama birbirimizi
ama o
ama bizler
yine de
doch
ancak
fakat
değil mi
de
öyle
oysa
zaten
yine
keşke
elbette
aber ihn
ama o
fakat o
ancak o
ama kendisi
ama onun
o ise
fakat kendisi
ama adam

Ama onunla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kışın yatı limana çektirecektim… ama onunla Bermudaya gidebiliriz.
Ich wollte die Yacht ins Lager geben, aber wir könnten nach Bermuda segeln.
Bitkiyle konuşursun, ama onunla evlenemezsin!
Deswegen heiratet man doch nicht!
Ama onunla evlenmek?
Aber ihn heiraten?
Ama onunla bunu yaşamadım.
Aber mit ihr passiert das nicht.
O kokuyu severim,… pastırma kokusunu da severim, ama onunla zina yapmam.
Ich mag auch den Geruch von Speck, aber das werde ich nicht begatten.
Ama onunla ilgisi olamaz. Evet efendim.
Ja, Sir.- Aber sie ist nicht betroffen.
Bilemiyorum ama onunla ilgili tuhaf olan bir şey daha vardı.
Ich weiß nicht, aber er noch etwas Merkwürdiges gemacht.
Ariakas onun hakkinda birçok sey duymustu ama onunla hiç karsilasmamisti.
Ariakus hatte eine Menge von ihm gehört, aber ihn niemals kennengelernt.
Ama onunla bir şeyler içmedim… ve bu Mirandayı tanımıyorum.
Aber wir waren nichts trinken.
Ama onunla bir ilişkiniz vardı değil mi?
Du hattest doch ein Verhältnis mit ihr?
Ama Onunla konuşmaya çalışmak.
Aber mit ihr zu reden.
New York eyalet bürosu olay çıkaracak ama onunla ben ilgilenirim.
Der Staat New York wird aufschreien, aber das kläre ich.
Ama onunla evlenmen farklı bir konu.
Aber sie zu heiraten ist eine andere Sache.
İri biri değildi ama onunla savaştı. Çok cesurdu.
Er war kein großer Mann, aber er kämpfte so tapfer mit ihm..
Bay Wick hatırlamaz ama onunla yıllar önce tanışmıştık.
Mr. Wick erinnert sich nicht, aber wir sind uns vor Jahren begegnet.
Ben gideceğim ama onunla.
Ich gehe, aber mit ihr.
Ama onunla tanışmak, fikrimi tamamen değiştirdi.
Aber ihn zu treffen, änderte meine Meinung völlig.
Ama onunla ilgisi olamaz. Evet efendim.
Aber sie ist nicht betroffen. Ja, Sir.
Kızgınım ama onunla yaşamak zorundasın.
Es nervt ihn, aber er muss damit leben.
Ama onunla birbirimizi kaybettik.
Aber wir beide haben uns gegenseitig verloren.
Sonuçlar: 148, Zaman: 0.1092

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca