BILSE - Almanca'ya çeviri

wüsste
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kannte
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
wüssten
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
weiß
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
wissen
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında

Bilse Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Brown, kardeşini öldürenin Marsali olduğunu bilse.
Wüsste Brown, dass Marsali seinen Bruder tötete….
Eğer annem bilse.
Wenn das Mama wüsste.
Keşke herkes kalbinin ne kadar büyük olduğunu bilse.
Ich wünschte, jemand wüsste, wie groß dein Herz wirklich ist.
Eğer annem bilse.
Wenn das Mutter wüsste.
Çünkü polis hayatta olduğunu bilse peşine düşer.
Denn wenn die Polizei wüsste, dass du lebst, wären sie hinter dir her.
Harvey bunu bilse de maaşını ödemeyi seçti.
Harvey wusste das und er entschied sich, ihr trotzdem mehr zu zahlen.
Onu aradığımızı bilse rotayı ona göre ayarlar ve uzağımızdan geçerdi.
Wenn er wusste, dass wir nach ihm suchen, hätte er uns aus dem Weg gehen können.
Ne? Düğünündeki herkes bunu bilse de bedava yiyecek için kalmışlar?
Bei deiner Hochzeit wussten es alle, aber sie wollten das Gratis-Buffet. Was?
Eğer birileri neyin nerede olduğunu bilse o da yatakta bencil olmazdı.
Vielleicht ist sie wouIdn't sein müssen seIfish im Bett… Else… wenn jemand wusste, wo alles war.
Her kim kendini bilse Tanrıyı da bilir.
Wer ihn kennt, kennt auch Gott.
Benzer Konular- keşke bilse.
Ähnliche Themen- Wenn wüßte.
Benzer Konular- keşke bilse.
Ähnliche Fragen- Hättet gewußt.
Kızının neler yapabileceğini bilse bile tanık olarak da kızını korumaya devam edecek.
Er würde im Zeugenstand dasselbe tun, selbst wenn er weiß, zu was sie fähig ist.
Ben olduğumu bilse ne derdi?
Was wäre, wenn er wüsste, dass ich es bin?
Bunu bilse bilse bir hemşire bilir.
Weißt du wer das wissen könnte, wohl eine Schwester.
Gilday bilse bile, yapabileceği bir şey yok çünkü kıçımı iyi kollarım ben.
Selbst wenn Gilday es weiß, er kann nichts dagegen unternehmen, weil für alle Möglichkeiten vorgesorgt habe.
Bilse Maria burada para dileniyor olmazdı.
Wüsste er es, würde Maria nicht um Geld betteln.
Nedenini bilse bile, hepsine ihtiyacım vardı.
Sogar wenn er gewusst hätte, wieso ich alles gebraucht habe..
Kim olduğunu bilse seninle evlenir miydi?
Würde er dich heiraten, wenn er wüsste, wer du bist?
Gözcü bilse beni anında Kırmızı Urbalılara teslim ederler.
Wenn die Wacht das wüsste, würden sie mich sofort ausliefern.
Sonuçlar: 123, Zaman: 0.0378

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca