Bir hale Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Fakat bazı noktalarda ortaya çıkan tendinit kronik bir hale gelebilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir.
Yanlış tarif ve yan lış kavramlaştırma dünyayı olması gerektiğinden çok daha kırılgan bir hale getirebilir.
Eğer kötü bir hale gelene kadar gitmesine izin vermeli miyim, emin değilim.
Avrupa kalıcı bir biçimde krize dayanıklı ve demokratik bir hale getirilmelidir.
Özetle, hayatı çok daha karmaşık bir hale getirebilir.
bu durum oldukça karamsar bir hale bile gelebilir.
Bu yüzden ileri gitmek ve bu Babalar Günü babaniz için unutulmaz bir hale.
İnternetin gelecekte nasıl bir hale geleceğine bir göz atalım.
Aksi halde seyahatiniz oldukça zor bir hale gelebilir.
Fakat, PKUnün nörobilişsel etkileri bunu çok daha zor bir hale getirebilir.
Ülser daha şiddetli bir hale gelirse, kan bile görünebilir.
Denemeye zarar vermez ve sizi çok başarılı bir hale getirebilir.
Ve bu herşeyin ilginç bir hale geldiği zaman.
Din burada oldukça siyasi bir hale gelmiş oluyor.
I} her şey daha açık bir hale geldi.{ Y: i} Wendy havuzu kullanmak için geldiğinde.
Ayrıca, maddi olmayan bir hale gelebilir ve Haki olmadan onu vurabilir Luffy.
Bana yardım ederseniz, sizin için de işler daha kolay bir hale gelir.
Çocuklarınız için balkonunuzu güvenli bir hale getirir.
Saydam bir hale gelmeni istiyorum.
Bu durum, 4Kya geçişi her zamankinden daha da hesaplı bir hale getiriyor.