BIR IYILIK YAPIP - Almanca'ya çeviri

Gefallen und
bir iyilik yapıp
düşüp
düştü ve
beğendiysek , ve
sei so gut und

Bir iyilik yapıp Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bana bir iyilik yapıp şu tornavidayı uzatır mısın?
Tun Sie mir einen Gefallen und geben mir den Schraubenzieher?
Bana bir iyilik yapıp Bullockun üstüne fazla gitmesen olur mu?
Können Sie mir einen Gefallen tun und Bullock nicht zu hart rannehmen?
Bana bir iyilik yapıp Yangi bugün ameliyatına alır mısın?
Tue mir einen Gefallen und, uh, lass Yang bei deiner Operation dabei sein?
Yani hepimize bir iyilik yapıp uzaklaşmaya başla.
Also tun Sie uns allen einen Gefallen. Fangen Sie zu gehen an.
Neden bize bir iyilik yapıp yarın ortalıktan kaybolmuyorsun?
Tun Sie uns doch allen einen Gefallen und machen Sie sich morgen rar?
Neden dünyaya bir iyilik yapıp da gidip oyunculuk dersi almıyorsun seni dördüncü sınıf, botokslu, aptal sarışın.
Warum tust du der Welt keinen Gefallen und nimmst Schauspielunterricht, du viertklassiges Botox-Flittchen.
Bize bir iyilik yapıp müziği kısar mısınız?
Könnt ihr uns einen Gefallen tun und die Musik leiser machen?
Bana bir iyilik yapıp ona Joe diye birini tanıyıp tanımadığını sorar mısın?
Tun Sie mir einen Gefallen. Fragen Sie ihn, ob er einen Joe kennt?
Bana bir iyilik yapıp gider misin?
Tun Sie mir einen Gefallen und gehen Sie jetzt?
Bir iyilik yapıp düzeltir misin?
Wärst du so gut und würdest es versuchen?
Büyükbabana bir iyilik yapıp bunları arkadaşların arasında dağıtırsın, değil mi?
Tu deinem Opa den Gefallen und verteile sie an deine Freunde?
Hey, Trace bir iyilik yapıp grubu kovar mısın?
Hey, Trace, bist du so nett und feuerst die Band?
Sana bir iyilik yapıp bugün yaşananları unutacağım. Umarım öyledir.
Ich tue uns den Gefallen und vergesse diesen Vorfall. Das hoffe ich..
Bana bir iyilik yapıp… ona,?
Könnt ihr mir einen Gefallen tun?
Bana bir iyilik yapıp okula bırakabilir misin?
Tust du mir einen Riesengefallen und fliegst mich zur Schule?
Ama bana bir iyilik yapıp ona tekrar izin verirsen.
Tu mir einen Gefallen und lass ihn wieder rein, ich schwöre, er wird ganz brav sein.
Bana da bir iyilik yapıp eserleri buraya göndermiş. Tanrım.
Oh mein Gott. Also tat er mir den Gefallen und schickte sie mir her.
Ya da dünyaya bir iyilik yapıp beni bırakmanı.
Oder tu der Welt was Gutes und lass mich gehen.
Neden bana bir iyilik yapıp buradan defolup gitmiyorsun.
Also tu mir den Gefallen und verschwinde von hier.
Ceplerini boşalt. Kendine bir iyilik yapıp göğsüme bir kurşun sıksan iyi edersin.
Jag mir eine Kugel in die Brust. Tu dir einen Gefallen.
Sonuçlar: 333, Zaman: 0.0427

Farklı Dillerde Bir iyilik yapıp

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca