ELIM - Almanca'ya çeviri

Elim
meine Hand
ich habe
var
almak
sahip olmak
ben de
benim hiç
yakaladığımı
ben az önce
ben bir keresinde
ben eskiden
mein Arm
kolum
elim
meiner Hand

Elim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Çok uzun zaman oldu, Elim.
Es ist lange her, Elim.
Elim çok terli.
Meine Hände sind so verschwitzt.
Şey yapmama engel oluyor… Yazmama. Elim kötüleşti.
Meiner Hand geht es schlechter. Äh.
Bebeğim, elim kırık.
Baby, meine Hand ist gebrochen.
Gerçek duygularını neredeyse senin kadar iyi saklıyor, Elim.
Er verbirgt seine wahren Gefühle fast so gut wie du, Elim.
Elim hemen oraya gidiyor.
Meine Hände gingen sofort dorthin.
Lord Tyrion… Elim olacaksın.
Ihr werdet meine Hand sein. Lord Tyrion.
Ben de mekiği imha ettirdim. Kaçaklar, Elim ve 97 Kardasyalı sivil öldü.
Also ließ ich das Shuttle zerstören und tötete so die Flüchtlinge, Elim und 97 cardassianische Zivilisten.
Elim hiç gitmedi, hiç kullanmadım.
Meine Hände benutze ich nicht, habe ich nie.
Anne… Anne, elim hareket etti.
Mutter… Mutter, meine Hand hat sich bewegt.
Yakındaki diğer havaalanları arasında şunlar yer almaktadır: Golovin( 23,25 km) Elim( 54,58 km).
Weitere nahegelegene Flughäfen sind: Golovin(23,25 km) Elim(54,58 km).
Çünkü elim boş eldivenler gibi hareketsiz.
Denn meine Hände sind schlaff wie leere Handschuhe.
Lord Tyrion… Elim sen olacaksın.
Lord Tyrion… Du wirst meine Hand sein.
Peki nasıl izleyecektin? Elim karın boşluğundayken ve sırtüstü yatarken mi?
Und wie willst du zusehen, wenn du flach auf dem Rücken liegst und meine Hände in deiner Bauchhöhle stecken?
Yazmak istiyorlar, elim ısındı.
Sie wollen schreiben, meine Hand ist warm.
Elim kan içinde.
Meine Hände sind blutverschmiert.
Lord Tyrion… Elim sen olacaksın.
Lord Tyrion, Ihr werdet meine Hand sein.
Bir şey olursa, elim ayağım olacaksın.
Und wenn was passiert, meine Hände und Füße.
Ve yazarken elim titriyor.
Und wenn ich schreibe, zittert meine Hand.
İzin belgesi imzalardım ama elim iç organlara bulandı.
Ich würde einen Berechtigungsschein unterzeichnen, aber meine Hände sind mit Eingeweide bedeckt.
Sonuçlar: 446, Zaman: 0.0385

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca