Elini tutmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eleanorun elini tutmak bir kelebeği tutmaktan farksızdı.
Bu daha sonra elini tutmak isteyen masada her oyuncu tarafından ödenmelidir.
Elini tutmak daha da güzel.
Elini tutmak ya da koluna girmekten başka ne yapabilirdim?
Elini tutmak ve sana destek olmak için orada olacak birini gerçekten istiyorsun.
Elini tutmak istiyorum ama sana dokunmaya cesaretim yok.
Senin elini tutmak gerçekten hoşuma gidiyor.
Mike caddeden karşıya geçerken elini tutmak bunlardan biri değil.
Sadece gitmeden önce elini tutmak istedim.
Miranda. Sadece oğlumun elini tutmak istiyorum.
Sanki bir arı kovanına elini tutmak gibidir.
Bir gün parkta yürürken bir erkeğin elini tutmak isteyebilirim.
Gergin olduğu için elini tutmak istedim.
erkek arkadaşların elini tutmak için dövüşebilir.
Hasta insan, yanıbaşındaki insanın elini tutmak ister.
O anda ikisinin birden elini tutmak isterdim.
O anda ikisinin birden elini tutmak isterdim.
Annesini son bir kere görmek onun elini tutmak.
O anda ikisinin birden elini tutmak isterdim.
kendini koruyabileceğini düşünüyor olabilirsin. Ama tek yapmam gereken elini tutmak.