En zor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu, hayatlarının en zor yarışı olacak.
En zor koşullarda bile onu terk etmedi.
Ekstra güçlü petek karton palet- en zor koşullar için test edildi ve onaylandı.
Extra starke Paletten aus Wabenpappe- getested und zugelassen für die anspruchsvollsten Bedingungen.Bu benim için en zor tarafı.
Burada telaffuzu en zor kelime'' atmosfer''.
Am schwersten wird Ihnen das Wort"Atmosphäre" fallen.Dünyanın en zor şeylerinden biri.
Ebeveynlik yapabileceğiniz en zor iştir.
Vaterschaft ist das Schwierigste, was Sie jemals tun werden.En Zor Oyun Hiç 2 Oyu.
Härteste Spiel Jemals 2.En zor durumlarda bile hala şaka yapabilir.
Selbst in den schlimmsten Situationen kann er immer noch mit Witz hervor kommen.Deep Space 9dan ayrılmak şimdiye kadar yaptığım en zor şey.
Deep Space 9 zu verlassen, ist das Schwerste, was ich je tat.Şekil çizim, usta bir sanatçı için en zor görevlerden biridir.
Die Porträtmalerei ist für einen Künstler eine der anspruchsvollsten Aufgaben.Zirveye ulaştıklarında yolculuğun en zor kısmı sona eriyor.
En zor kısmı budur.
Das ist immer am schwersten.En zor vakalardan biri onkolojinin varlığıdır.
Einer der schwierigsten Fälle ist das Vorhandensein von Onkologie.En zor kısmı da suçluluk.
Der härteste Teil ist die Schuld.En zor zamanlarda bile mucizelere inanmayı seçiyorum.
Selbst in den schlimmsten Zeiten glaubte ich an Wunder.Dinle, en zor kismi gecti.
Hör zu, der schwierigste Teil ist vorbei.Hayatımın en zor sınavından sonra beni ektin.
Çünkü en zor kısmı bu… hak ettiğine inanman.
Am schwersten ist nämlich zu glauben, dass man Liebe verdient.Hırsızları en zor görev yap.
Machen Sie Diebe zur schwierigsten Aufgabe.
