ESKIMIŞ - Almanca'ya çeviri

alten
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış
veraltet
eski
modası geçmiş
eskimiş
güncel
demode
kullanımdan kaldırılmış
tarihi geçmiş
geçmişte kaldıysa
überholt
geçti
modası geçmiş
solladı
eski
demode
geçecek
eskimiş
abgenutzten
yıpranmış
görevde kullanılmış
aşınmış
field-tested
well-worn
eskimiş
eski
veraltet sein
alte
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış
veraltete
eski
modası geçmiş
eskimiş
güncel
demode
kullanımdan kaldırılmış
tarihi geçmiş
geçmişte kaldıysa
alt
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış
veralteten
eski
modası geçmiş
eskimiş
güncel
demode
kullanımdan kaldırılmış
tarihi geçmiş
geçmişte kaldıysa
alter
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış

Eskimiş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Gereksiz veya eskimiş dosyaları siler.
Entfernt die unnötige oder veraltete Dateien.
Ve 10 numaralar sonunda ulaştı. Eskimiş ve yıpranmış, ama bana muazzam geldi.
Mark Nummern neun und zehn sind endlich angekommen, alt und zerknittert, aber sehr willkommen.
Öyle olsa bile Bay Lake… o eskimiş sayfaların provasını yapmaya aylarımızı verdik.
Sei es drum, Jim Lake, wir verbringen schon Monate mit dem Proben dieser veralteten Seiten.
Bu çukurda pislik ve eskimiş kemikten başka bir şey yok.
In dem Loch ist nichts außer Dreck und alten Knochen.
ahlaki olarak eskimiş sayılırlar.
gefährlich und moralisch veraltet.
Eskimiş santralleri satın alıp, elden geçirerek, tekrar çalışır hale getiriyorlar.
Und nehmen sie wieder in Betrieb. Sie kaufen alte Kraftwerke, modernisieren sie.
Bunlar eskimiş dogmayı yok edebilecek olan bu yetişkin haline gelir.
Sie werden jene Erwachsenen, die das veraltete Dogma zerstören können.
Demetler eskimiş, İşe yaramaz çöp!
Ein Haufen alter, nutzloser Schrott!
Bu merdivenler burada eskimiş ve çürümüş.
Die Stufen sind alt und morsch.
Morla, kayıtsız ve eskimiş bir bedelin kişileştirilmesidir.
Morla ist die Personifikation eines gleichgültigen und veralteten Morus.
Kullanıcı arayüzü eskimiş görünüyor.
Die Benutzeroberfläche sieht veraltet aus.
Eskimiş açık kırıklar.
Alte, offene Knochenbrüche.
Eskimiş ya da hasarlı kemerler tehlikeli olabilir.
Beschädigte oder veraltete Kabelanlagen können gefährlich sein.
İnsanlar eskimiş bir gemi gibi.
Schiff ist wie ein alter Mann.
Ama otel çok eskimiş.
Aber das Hotel sieht ziemlich alt.
Bunun da ötesinde HashNestte günümüzde yalnızca Asic AntMiner s7nin eskimiş kapasitelerini satmaktadırlar.
Darüber hinaus verkaufen sie heute bei Hash Nest nur die veralteten Kapazitäten von den Asic AntMiner s7.
Veya bugün en iyi yöntem yarın eskimiş olabilir.
Das beste Handy von damals könnte morgen veraltet sein.
Eskimiş borçlar.
Alte Schulden.
Bunlardan birkaçı vardır: eskimiş D-SUB, dijital DVI,
Es gibt mehrere von ihnen: veraltete D-SUB, digitale DVI,
Eskimiş takvim yapraklarının ve evrakların arkalarına yazıyorum.
Ich schreibe auf der Rückseite alter Kalender und auf vergilbtem Geschäftspapier.
Sonuçlar: 123, Zaman: 0.0344

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca