GELECEKLERINI - Almanca'ya çeviri

Zukunft
gelecek
sie kommen
geliyorlar
geldin
gelecekler
gelirler
geliyorsunuz
gelin
geliyorlar mı
onlar geliyor
yaklaşıyorlar
geliyor musunuz
zurückkommt
geri
geri dönmek
dönmek
geri gelmek
geri dönmen
gelmeden
dönerim
geri gelecek
geri dönene
dönebilir miyiz
Futures
vadeli işlemler
gelecek

Geleceklerini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bardaki o götverenlerin geleceklerini bildiğini söylemiştin.
Du sagtest doch, du kennst die Zukunft.
Horrocks doğudan geleceklerini söyledi.
Horrocks sagte, sie kommen von Osten.
An8} Onlar doğmadan önce geleceklerini planladık.
Ihre Zukunft war vor ihrer Geburt geplant.
Baba, baba, yemin ederim ki geleceklerini bilmiyordum.
Nein Dad, ich schwör dir: ich wusste nicht, dass sie kommen.
Kolombiyalılara kendi geleceklerini açıklayacağım.
Ich erkläre den Kolumbianern ihre Zukunft.
Evet ama ne zaman geleceklerini bilmiyoruz.
Aber wir wissen nicht, wann sie kommen.
ailelerini ve geleceklerini kaybediyorlar.
ihre Familien, ihre Zukunft.
Ailelerin güveneceği bir şey vardı ve geleceklerini planlayabiliyorlardı.
Familien hatten etwas zu zählen und konnten ihre Zukunft planen.
Her şey ekibimin kontrolündeydi. Geleceklerini biliyorduk.
Aber mein Team hatte alles unter Kontrolle, wusste, dass sie kommen.
Büyük Zihinlere Zorlanmak ve Geleceklerini Şekillendirmek.
Herausfordernde Great Minds und gestalten ihre Zukunft.
Hayır, yerlilerle geleceklerini tahmin ediyorum.
Nein, sie kommen mit den Siedlern, nehme ich an.
Sen doğmadan çok önce geleceklerini biliyordum.
Schon lange vor deiner Geburt wusste ich, dass sie kommen.
Bu sabah, Jack ve Audrey geleceklerini planlıyorlardı.
Heute Morgen planten Jack und Audrey ihre Zukunft.
Ne zaman geleceklerini söyle.
Sag mir, wann sie kommen.
Dr. Ross ile beraber daha sonra geleceklerini düşünüyordum.
Ich dachte, sie kämen später mit Dr. Ross.
Tabii ki gelecekler. Geleceklerini sanmıyorum.
Ich glaube nicht, dass sie kommen. Natürlich kommen sie.
Maggienin annesi hep birlikte ziyarete geleceklerini söylemek için aradı.
Maggies Mutter sagte, sie kämen alle zu Besuch.
Bir gün geleceklerini biliyorum.
Ich weiß, eines Tages kommen sie.
oğlanlarla birlikte ne zaman Riverdalee geleceklerini sordum.
mir Bescheid zu sagen, wenn sie und die Jungs aus Riverdale zurückkommen.
Bilimin tanrısına çocuklarının geleceklerini… kurban ettikleri sunakları gördüm.
Ich habe die Altäre gesehen, auf denen sie die Zukunft ihrer Kinder-.
Sonuçlar: 193, Zaman: 0.0645

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca