GETIRMEKTEDIR - Almanca'ya çeviri

bringt
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
bringen
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi

Getirmektedir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Özür ve bağışlama, bir yeniden başlamayı getirmektedir.
Vergebung und Reinigung einen Neuanfang zu.
Endüstriyel işbirliğini desteklemek amacıyla 2000den fazla araştırmacıyı, mühendisi ve teknik profesyonelleri bir araya getirmektedir.
Es bringt über 2.000 Forscher, Ingenieure und technische Fachkräfte zusammen, um industrielle Kooperationen zu fördern.
Biyoloji Fakülte Araştırma Profilleri Biyoloji fakültesi araştırma ilgi alanlarına kısa bir açıklama getirmektedir.
Die Forschungsprofile der Biologie-Fakultät bieten kurze Beschreibungen der Forschungsinteressen der Biologie-Fakultät.
Geçerli standartlara ve yönetmeliklere uygundur ve 94/9EC Direktifi tarafından istenen şartları yerine getirmektedir.
Sie entsprechen den gültigen Normen und Vorschriften und erfüllen die Forderungen der Richtlinie 94/4EG.
Jean Paul Roux, bu konuya da diğerlerinden daha çok açıklık getirmektedir.
Jean Paul Roux scheint hier etwas mehr Aufklärung zu bringen.
Faturaları getirmektedir.
Er bringt Rechnungen.
İlki, sorunu açıklamadan bir çözüm getirmektedir.
Der erste führt zu einer Lösung, ohne das Problem zu erklären.
Binanın içyapısı birkaç bina geleneğini bir araya getirmektedir.
Die innere Struktur des Gebäudes kombiniert mehrere Bautraditionen.
Kısacası, devlet sıfır tolerans yasaları topluma önemli finansal maliyetler getirmektedir.
Kurz gesagt, staatliche Nulltoleranzgesetze können der Gesellschaft erhebliche finanzielle Kosten auferlegen.
Bu, Shellin“ Akıllı Mobilite” girişimini de belirgin hale getirmektedir.
Dieses Engagement kommt in der‚Smarter Mobility‘-Initiative von Shell zum Ausdruck.
Ertesi gün hapı: Tıbbi açıklık getirmektedir tüm şüpheleri.
Pille danach: medizinische stellt klar, alle Ihre Zweifel.
başarı sorumluluk da getirmektedir.
Wohlstand auch Verantwortung mit sich bringt.
Tam tersine güvenlik adına atılan her adım savaş ve ölüm getirmektedir.
Im Gegenteil führt jeder Schritt für diese vermeintliche Sicherheit zu Krieg und Tod.
Kültür olanaklarının çeşitliliği Berlini her zaman yapılacak bir şeyler bulabileceğiniz bir şehir haline getirmektedir.
Das große Kulturangebot macht Berlin zu einer Stadt, in der man immer etwas geboten bekommt.
Teorik ilacın sürekli gelişimi, tıp pratiğinde sürekli olarak önemli değişiklikler getirmektedir.
Die fortschreitende Entwicklung der theoretischen Medizin führt kontinuierlich zu bedeutenden Veränderungen in der medizinischen Praxis.
Daha fazla karmaşıklık getirmektedir.
Mehr Komplexität führt.
Bu da menstrual dönemi akla getirmektedir.
Periode Darum macht die Menstruationstasse Sinn.
Proletarya diktatörlüğü, gerçek demokrasidir; emekçilerin en öz çıkarlarını dile getirmektedir.
Die Diktatur des Proletariats ist wahre Demokratie; sie bringt die ureigensten Interessen der Werktätigen zum Ausdruck.
Fakat, ICON Virtual Step olarak bilinen bir kavram getirmektedir.
ICON führt jedoch ein Konzept ein, das als virtueller Schritt bekannt ist.
Zaman en iyi sonuçları getirmektedir.
Zeit zu besten Ergebnissen führt.
Sonuçlar: 66, Zaman: 0.0332

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca