GETIRMIŞ - Almanca'ya çeviri

brachte
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
angeschleppt hat
holte
al
getireyim
gidip
getireyim mi
almaya
getir
alacağım
alın
alayım
getirir misin
bringt
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
gebracht
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
bringen
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
mir mitgebracht hat

Getirmiş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
İyi haberler getirmiş olmalı.
Sie muss ihm gute Nachrichten gebracht haben.
Adso bize hediye getirmiş.
Adso bringt uns ein Geschenk.
Sana çikolata getirmiş.
Wollte dir angeblich Schokoriegel bringen.
Kuzenim Meksikadan birkaç kestanefişeği getirmiş.
Mein Cousin hat Feuerwerkskörper aus Mexiko besorgt.
Galiba ambulans seni gece yarısı gibi getirmiş.
Der Krankenwagen brachte dich gegen Mitternacht.
Gemiye bir şey getirmiş olmalı.
Tak muss etwas an Bord gebracht haben.
Adso bize bir hediye getirmiş.
Adso bringt uns ein Geschenk.
Haberi şurdaki gezginler Kudüsten getirmiş.
Die Reisenden bringen Nachricht aus Jerusalem.
Kuzenim Meksikadan birkaç kestanefişeği getirmiş.
Meine Cousine hat Feuerwerkskörper aus Mexiko besorgt.
Kahmunrah tableti buraya getirmiş.
Kahmunrah brachte die Tafel her.
Bayan Merrett size bir kitap getirmiş.
Mrs. Merrett bringt Ihnen ein Buch.
D bloğundaki çocuklar iki metrelik sandviç getirmiş.
Die Jungs im Gebäude D bringen ein 1,80 Meter langes Sandwich.
Bayan Daniels Cathynin doğum günü için… San Franciscodan sipariş ettiğim kuşları getirmiş.
Aus San Francisco gebracht. Ja, Miss Daniels hat uns Vögel.
Şuraya bakın, Watson ne hâle getirmiş.
Seht euch an, wie Watson gewütet hat.
Kuzgun başka haberler de getirmiş.
Der Rabe brachte noch mehr Neuigkeiten.
Dünyamıza ufak bir Tanrı getirmiş umurumda mı?
Wen stört's, wenn sie ein bisschen Gott in unsere Welt bringt.
Karım onu bulmuş ve acile getirmiş.
Meine Frau hat sie gefunden und in die Notaufnahme gebracht.
AnlaşıIan biri bana… Kraliçe Kleopatradan hediye getirmiş.
Es will mir wohl jemand ein Geschenk bringen, von der Königin Kleopatra.
Hercule, küçük bir iş getirmiş sana.
Wir sind fertig. Hercule hat Arbeit für dich.
Kaptan onu eve getirmiş.
Der Kapitän brachte ihn nach Hause.
Sonuçlar: 287, Zaman: 0.0466

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca