Gitmem gerektiğini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Teşekkür ederim… sadece hangi yoldan gitmem gerektiğini sormak istiyordum.
Her şeyi bırakıp, gitmem gerektiğini söylediler.
Ich müsste gehen und alles aufgeben.Bana hangi yoldan gitmem gerektiğini göster.
Zeige Yanımda olan kadına gitmem gerektiğini söyleyin, lütfen.
Sagen Sie der Frau, die bei Belki nereye gitmem gerektiğini söylersin?
Wissen Sie vielleicht, wo ich hingehen muss?Hukuk fakültesindeki birine kime gitmem gerektiğini sormuştum. Neden mi sana?
Cassidye gitmem gerektiğini söyler misin?
Können Sie Cassidy sagen, dass ich weg muss?En sonunda gitmem gerektiğini söyledim. Çok iyiydi.
Es war sehr gut. Schließlich sagte Eğer gitmem gerektiğini söylüyorsa.
Wenn er sagt, dass ich gehen muss.Sonunda gitmem gerektiğini biliyordum.
Annem gitmem gerektiğini söylüyor.
Mommy meint, ich muß hingehen.Gitmem gerektiğini yoksa polisi arayacağını söyledi.
Sie sagte, ich solle gehen, oder sie riefe die Polizei.Gitmem gerektiğini söyledi. Hayır.
Nein, er sagte, ich muss hin.Sadece gitmem gerektiğini biliyorum.
Gitmem gerektiğini düşünüyormuş.
Sie denkt, ich soll gehen.Ama gitmem gerektiğini biliyorum.
Aber Dr. Lewis gitmem gerektiğini söyledi.
Dr. Lewis sagte, ich solle gehen.Varlığımın her bir hücresi gitmem gerektiğini söylüyor.
Jede Faser meines Wesens sagt Şimdi ise bir yol var ve gitmem gerektiğini biliyorum.
Aber jetzt sehe İngiltereye geri gitmem gerektiğini biliyorsun.
