KEDERLI - Almanca'ya çeviri

traurig
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
traurige
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
traurigen
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
trauriges
üzgün
üzücü
acıklı
mutsuz
acı
üzüntü
mahzun
çok üzücü
hazin
hüzünlü
gekränkte
Kummer
keder
üzüntü
acı
hüzün
acıyla
ızdırap
dertlerimiz
schwermütigen
acaba
ağır
kasvetli

Kederli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Niye bu kadar kederli olduğunuzu anlatın.
Warum Sie so traurig sind.
Bana kederli hikâyeler anlatın.
Ich hoffe, Ihr erzählt mir traurige Geschichten.
Ona da‘ kederli kader diyoruz.”.
Man nennt es dann"trauriges Schicksal".
Daha da iyisi, kederli dul kadını aldın mazeretin için.
Und das Beste an der Sache ist das Alibi der trauernden Witwe.
İşte bu özelliğinizi Bay Quicklyi gömdüğümüz o kederli günde fark ettim.
Ich sprach an jenem traurigen Tag darüber, als wir Mr. Quickly beerdigten.
Kederli Kadın Kayıp Kediyi Bulmak İçin Gider Yapmıyor.
Trauernde Frau Spares Keine Kosten, um ihre vermisste Katze zu finden.
Perişan ve kederli.
Kaputt und traurig.
Bu büyük, kederli aile tam sağmalık
Egal. Diese große, traurige Familie ist eine Kuh,
Düşmanın omurgasını söktüğün zamanki gibi ve bunu kederli ailelerine gösterecek mi?
Wenn man jemandes Herz rausreißt und es seiner trauernden Familie zeigt?
İşte bu özelliğinizi Bay Quicklyi gömdüğümüz o kederli günde fark ettim.
Als wir Mr. Quickly beerdigten. lch sprach an jenem traurigen Tag darüber.
Saçlarındaki makyaj ve saç ekleri, sert ve kederli bir hayatı telafi edemez.”.
Das Pfund Make-up und Haarverlängerungen in ihrem Haar kann ein hartes und trauriges Leben nicht ausgleichen.“.
Kederli aileleri, Time dergisinin kapağını.
Trauernde Familien, die Titelstory im Time Magazin.
Sık sık korkmuş ve kederli görünürdü.
Sie schien oft ängstlich und traurig.
Kurabiyeler kederli günler için icat edilmiştir.
Cookies wurden für traurige Tage erfunden.
Kır kendi saç- Kederli bir işareti.
Eigene Ergrauen Haare- ein Zeichen der traurigen.
Gazeteciler neredeyse hiçbir zaman kederli akrabalarla konuşmadılar.
Journalisten haben fast nie mit trauernden Verwandten gesprochen.
Ben kederli kızım, öyle mi?
Ich bin die trauernde Tochter, nicht?
Herkesin ne kadar kederli olduğuna baksana.
Sieh mal, wie traurig alle sind.
Kederli Balık.
Der traurige Fisch.
ciddi, kederli gözleri var.
ernster Mann mit traurigen Augen.
Sonuçlar: 176, Zaman: 0.0434

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca