KOYMAK - Almanca'ya çeviri

setzen
koymak
oturun
belirlemek
bahis
koyabilirsiniz
ayarlayın
yatırmak
otur
koyarsanız
koyun
legen
koyabilirsiniz
yatırmak
üzerine
koy
yerleştirin
koyun
bırak
koyarsanız
koyacak
üstüne
stellen
sormak
soracağım
koymak
sorabilirsiniz
yüzleşmek
sormalıyım
temsil eder
sorabilir
sorar
olduğundan
bringen
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
stecken
koymak
sokmak
içinde
var
sokar
takılıp
sıkışmış
vardır
saplanmış
mahsur
zu platzieren
reinstellen
koymak
koyabiliriz
einpflanzen
yerleştirin
ekmek
koymak
einzuordnen
sınıflandırılabilir
yerleştirmek
legte
koyabilirsiniz
yatırmak
üzerine
koy
yerleştirin
koyun
bırak
koyarsanız
koyacak
üstüne
setzt
koymak
oturun
belirlemek
bahis
koyabilirsiniz
ayarlayın
yatırmak
otur
koyarsanız
koyun
gesetzt
koymak
oturun
belirlemek
bahis
koyabilirsiniz
ayarlayın
yatırmak
otur
koyarsanız
koyun
gestellt
sormak
soracağım
koymak
sorabilirsiniz
yüzleşmek
sormalıyım
temsil eder
sorabilir
sorar
olduğundan
legt
koyabilirsiniz
yatırmak
üzerine
koy
yerleştirin
koyun
bırak
koyarsanız
koyacak
üstüne
setzte
koymak
oturun
belirlemek
bahis
koyabilirsiniz
ayarlayın
yatırmak
otur
koyarsanız
koyun
gelegt
koyabilirsiniz
yatırmak
üzerine
koy
yerleştirin
koyun
bırak
koyarsanız
koyacak
üstüne
gebracht
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
bringt
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi

Koymak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Birini bir yere koymak ve sürekli orada tutmak.
Jemanden nach hause bringen und immer behalten.
Kedimin resimlerini herkesin internetli bilgisayarına koymak istiyorum.
Ich will nur Bilder meiner Katze auf die Internet-Computer von allen reinstellen.
Meclis sanki evcil hayvanlarmışız gibi hepimize takip çipi koymak istiyor.
Wie Haustieren. Der Clave will uns allen Tracking-Chips einpflanzen.
Bunların amaçları rehine almak, bomba koymak falan değil.
Ihre Mission ist nicht, Geiseln zu nehmen und Bomben zu platzieren.
Eşim mücevherlerini kasaya koymak istiyor.
Meine Frau will ihren Schmuck in den Safe legen.
Şimdi spirali 5 yıl tekrar koymak istiyorum.
Jetzt möchte ich die Spirale wieder für 5 Jahre setzen.
Bunları suya koymak lazım.
Die muss man in Wasser stellen.
Ben de onu yetimhaneye koymak istemiyorum.
Ich will ihn ja auch nicht in ein Heim stecken.
kadın programları koymak istiyorlar.
alte Talkshows bringen.
Tek yapman gereken parmağını alıp, tetiğe koymak.
Du musst nur Deinen Finger auf den Abzug legen.
Ortakyaşamı geri koymak istemişler.
Sie wollten ihr den Symbionten wieder einpflanzen.
kırmızı bir şömine koymak gerekli değildir.
einen weißen oder roten Kamin unter dem Fernseher zu platzieren.
Yapacağımız şey onları tercüme edip buraya koymak.
Kann man das übersetzen und hier reinstellen.
Kompost: Koymak Hangi Bitki Koymak Ya Da Değil?
Kompost: Welche Pflanzen Setzen Oder Nicht?
Bu kitabı bir kategoriye koymak çok zor.
Es ist schwierig, das Buch in eine Kategorie einzuordnen.
Bu küçük teoriyi kanıtlamak için. Sanırım sen ve ortağın beni tanka koymak zorunda kalacaksınız.
Sie müssten mich in den Tank stecken, um diese Theorie zu beweisen.
Joan, bu silahı avlumuza koymak istiyorlarmış.
Joan, sie wollen diese Kanone in den Garten stellen.
Davidin tek yapması gereken cezbedici şeyleri Mutfak Kasasına koymak.
David muss diese Versuchungen nur in den Küchen-Safe legen.
Ölmeden önce işleri yoluna koymak istemiş.
Er wolle die Dinge in Ordnung bringen, bevor er starb.
Arendt insanlar aslında birbirleriyle var daha fazla odaklanmak koymak istedim.
Arendt wollte mehr Fokus auf Menschen setzen tatsächlich existieren miteinander.
Sonuçlar: 796, Zaman: 0.0858

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca