Nefret ettiğim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nefret ettiğim bir sürü kişi var.
Buraya ismini yazacağım kadar nefret ettiğim kimse yok.
Ne söyledi? o nefret ettiğim kişilerden?
Prova yemeklerinden de en az düğünlerden nefret ettiğim kadar… nefret ediyorum.
Benim de kendimden nefret ettiğim zamanlar var.
Jackieden daha fazla nefret ettiğim sadece bir kişi var, o da Fenton.
Golften daha çok nefret ettiğim tek şey ise balık tutmaktı.
Nefret ettiğim simitçi.
En çok nefret ettiğim şey, oynanan oyun.
Bu ailede en nefret ettiğim şey ne biliyor musun?
En nefret ettiğim de.
En az nefret ettiğim yeğenim nasıl bakalım?
Ancak dünyada herkesten daha fazla nefret ettiğim bir adam vardı: Babam.
Nefret ettiğim tek bir şey var.
Golften daha çok nefret ettiğim tek şey balık tutmaktır.
Onlardan nefret ettiğim oluyor.
Bir yalancıdan başka nefret ettiğim tek şey var.
Yarın kavga edeceğiz, seni öldüresiye dövecek kafanı parçalayacağım… ama kendimden nefret ettiğim için sorun olmayacak mı?
Onlardan da en az Faşistlerden nefret ettiğim kadar tiksiniyorum.
Senatonun hem sevdiğim hem de nefret ettiğim tarafı bu.