OLAYDA - Almanca'ya çeviri

Fall
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
bei dem Vorfall
Sache
bir şey
konu
birşey
var
işi
olayı
şeyi
meselesi
davası
ilgilendirir
Ereignis
olay
etkinlik
ist
olmak
onun
olabilir
olur
ise
Fälle
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
Fällen
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
Dinge
şey
şeyi
işim
olayım
alet
auf der Veranstaltung

Olayda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Makalenin yazarı, bunu ikincil bir kaynak haline getiren olayda değildi.
Der Autor des Artikels war nicht auf der Veranstaltung, die diese eine sekundäre Quelle macht.
İncelenen 78 olayda toplam 109 kurbanın bulunduğu ve 122 zanlının olaya karıştığı ortaya çıktı.
Damals wurden insgesamt 78 Fälle mit 109 Opfern und 122 Tätern erfasst.
Olayda iki İsrailli de yaralandı.
Zwei Israelis wurden bei dem Vorfall verletzt.
Bir gün içinde aynı olayda iki tanık.
Zwei Zeugen an einem Tag, gleicher Fall.
Sonuçta onların da bu olayda payı var.
Immerhin geht sie dieses Ereignis auch etwas an.
Adli tıp, her olayda, intihar teşhisi koymuş.
Der Gerichtsmedizer konstatierte in allen Fällen Selbstmord.
Ben her iki olayda da biraz farklı düşünüyorum.
Also ich habe beide Fälle etwas anders in Erinnerung.
Olayda kimsenin yaralanmadığı ve silah kullanılmadığı belirtildi.
Bei dem Vorfall wurde niemand verletzt, eine Waffe wurde nicht verwendet.
İncelenen 78 olayda toplam 109 kurbanın bulunduğu ve 122 zanlının olaya karıştığı da tespit edilmiş.
Damals wurden insgesamt 78 Fälle mit 109 Opfern und 122 Tätern erfasst.
Belgelenen en az iki olayda.
In mindestens zwei dokumentierten Fällen.
Olayda 46 Güney Koreli denizci ölmüştü.
Bei dem Vorfall kamen 46 südkoreanische Matrosen ums Leben.
Alkol her olayda bir rol oynamıştı.
Aller Fälle spielte Alkohol eine Rolle.
Bir, iki olayda kapışmıştık.
Wir sind in ein, zwei Fällen aneinandergeraten.
Sabah saatlerinde meydana gelen olayda, şüpheli görülen çanta emniyet güçlerine bildirildi.
Bei dem Vorfall am Morgen wurde die verdächtige Tasche den Polizeikräften gemeldet.
İsviçreli, Hollandalı ve Fransız üç turist de olayda yaralandı.
Bei dem Vorfall waren zudem drei Touristen aus der Schweiz, den Niederlanden und Frankreich verletzt worden.
Bütün… Bütün sunucular olayda kayboldu.
Bei dem Vorfall wurden sämtliche Server komplett gelöscht.
Ama bu olayda önemli olan Ashley Ferrarsın öldürülmesi değil dul eşinin intihar etmiş olması.
Aber Dreh- und Angelpunkt dieses Falls ist nicht der Mord an Ashley Ferrars.
Bu olayda Cabi oğlu Ali.
Bei diesem gräulichen Anblick wäre der Sohn Ali.
Sanki olayda büyülü bir güç vardı.
Es schien, als sei eine magische Kraft am Werk.
Bu olayda bu şekilde kaybettim.
Dieser hat sich ebenso entwickelt.
Sonuçlar: 129, Zaman: 0.0471

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca