SÖRF YAPMAK - Almanca'ya çeviri

• Surfen

Sörf yapmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Oudayas Surf Club:( günlük) Sörf yapmak isterseniz Oudayas Surf Club ile irtibata geçebilirsiniz.
Oudayas Surf Club:(täglich) Wer Lust auf Surfen hat, kann sich bei dem Oudayas Surf Club melden.

Facebookta sörf yapmak.
Beim Surfen auf Facebook.

Sörf yapmak vakit kaybı.
Surfen ist Zeitverschwendung.

Çok iyi geldi. Evet, sörf yapmak insanı acıktırıyor.
Ja. Surfen macht echt hungrig.

Bu minik çaklıt labradorun en sevdiği şey gülmek ve sörf yapmak.
Dieser schokobraune Labrador liebt es, zu lachen und zu surfen.

Yani internet üzerinde sörf yapmak eğlencelidir.
Im Internet zu surfen, macht Spaß.

Adeta ışıktan bir denizde sörf yapmak.
Surfing in einem Meer von Licht.

Fakat yaşamdaki en önemli şeyin sörf yapmak olmadığını öğrenmiştir.
Aber sie hat gelernt, dass das Wichtigste im Leben nicht das Surfen ist.

Gece sörf yapmak.
Und nachts für Surfer.

Büyük Z gibi sörf yapmak istiyorsun?
Willst du surfen wie Big Z früher?

Sörf yapmaya gidiyorum.
Ich gehe surfen.

Kanae sörf yapmayı sever ve okula bir motorsikletle gider.
Kanae surft gerne und fährt mit dem Moped zur Schule.

Bikini giyip sörf yapmayı öğreneceğim.
Einen Bikini anziehen und surfen lernen.

Pink sörf yapsın.
Und lassen Pink surfen.

Tamam. Siz… Burada sörf yapmayı seviyorsunuz, değil mi?
Ja, klar. Ich meine, ihr… Ihr surft doch gern hier, oder?

Sörf yapmaya gitmek ister misin?
Willst du surfen gehen?

Doğru sörf yapmayı öğrenmek istiyor musun?
Willst du wissen, wie man richtig surft?

Bizimle sörf yapmaya gelsene.- Evet.
Ja. Komm später mit uns surfen.

Ayrıca amirim, artık kimse internette sörf yapmıyor.
Und, Chef, niemand surft mehr im Internet.

Bu şeyle kulaç atıp sörf yapmayı nasıl başaracağım?
Wie soll ich mit diesem Ding paddeln und surfen?