Tutuklu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tutuklu ile 2 asker hayatını kaybetmiş.
Gazetecilerin tutuklu olmadığı bir Türkiye bekliyoruz.''.
Tutuklu işçilerin ve sendikacıların serbest bırakılması için yapılan eylemler de sonuç getirmedi.
Birçok tutuklu yaralanmıştır.
Ama o zamana kadar tutuklu kalacaksın.
Adolf Eichmann İsrailde zaten tutuklu.
Bir saat içinde tutuklu bir sanık buraya nakledilecek.
Tutuklu değilsin.
Medya Erdoğanın tutuklu gazetecilerle ilgili sözlerini tartışıyor.
Tutuklu ve Kız.
Tutuklu gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler.
Tutuklu aktivist Türkiyede.
Dört tutuklu daha vardı.
Çünkü müvekkilimizin çoktan tutuklu olduğuna inanıyorlardı.
Hayır, tutuklu değildim!
Belirtmek istiyorum, tutuklu değilsin ama gözlem altıdasın.
Tutuklu değilsem niye buradayım? Onu açayım?
Türkiye ve tüm dünyada tutuklu bulanan halkın avukatlarına özgürlük istiyoruz.
En son siyasi tutuklu 1991de adadan ayrıldı.
Eşi de tutuklu olduğu için, hapse 2,5 yaşındaki oğluyla birlikte gitti.