VARMADAN - Almanca'ya çeviri

haben
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
ankommt
varmak
ulaşmak
gelmek
gelecek
gelirseniz
oraya
gitmek
burada
es gibt
var
olacak
eintreffen
gelecek
gelmeden
ulaşması
burada
varmanız
der Ankunft
gelişi
varış
gelmesini
girişi
hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
ankam
varmak
ulaşmak
gelmek
gelecek
gelirseniz
oraya
gitmek
burada

Varmadan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Her perşembe akşamı Buenos Airese varmadan önce yaptığım bir değişim.
Bevor ich in Buenos Aires ankomme. Eine Veränderung, die ich jeden Donnerstag vornehme.
Ve Mueller bu karara varmadan önce şu vardı..
Und bevor Mueller das entschieden hatte.
Bu sırada biz farkına varmadan saatler geçmişti.
Die Stunden waren vergangen, ohne dass wir es bemerkt hatten.
Az kaldı. Onlar buraya varmadan halledeceğiz.
Wir werden es erledigt haben, bevor sie hier ankommen.
gidersen havaalanına varmadan seni öldürecekler.
werden die Sie töten, bevor Sie am Flughafen ankommen.
Biliyorsun oraya varmadan yapabileceğimiz herhangi birşey yok şimdilik.
Es wird nicht viel zu tun bleiben, wenn wir erst mal da sind.
Farkına bile varmadan hayatları bir rutine girmişti.
Ohne es zu merken, hatten sie sich an die Routine des Lebens gewöhnt.
Bir karara varmadan önce beklemek isteyebilirsiniz.
Ihr möchtet vielleicht noch warten, bevor Ihr ein Urteil abgebt.
Hayatta bir yere varmadan once bunu sorarim.
Bevor ich es zu irgendetwas brachte, hab ich mich gefragt.
Charlestona varmadan önce iki haftalık zorlu bir yolumuz var.
Uns stehen noch zwei harte Wochen auf der Straße bevor, bevor wir in Charleston sind.
Oraya varmadan önce de korkuyordum ama bir sebepten dolayı hareket edemedim.
Ich hatte auch Angst, bevor wir drinnen ankamen, aber irgendwie konnte ich mich nicht bewegen.
Sonra Beytelden göçtüler. Efrata varmadan Rahel doğum yaptı.
Und sie zogen von Beth-El. Und da noch ein Feld Weges war von Ephrath,
Biz varmadan polis kordon çekmiş.
Die Polizei hatte es abgeriegelt, bevor wir dort ankamen.
Sen varmadan önce ölmüşlerdi. Ne diyorsun?
Was redest du da? Sie waren schon tot?
Biz varmadan kış olur.
Es ist Winter, bis wir da ankommen.
Farkına bile varmadan, ona aşık olmuştum. Git.
Ohne es zu bemerken, hatte ich mich in ihn verknallt. Geh weiter.
Braslotaya varmadan biraz boş zamanımız olacak.
Wir haben noch etwas Zeit, bis wir Braslota erreichen.
Tancaya varmadan öldürüp, zümrütü al.
Töten und smaragd vor ankunft in tanger holen.
Bence farkına bile varmadan bir güç yarattın.
Ich glaube, du hast Macht erzeugt, ohne es zu wissen.
Onlar varmadan önlerine çıkacağım.
Ich komme vor ihnen dort an.
Sonuçlar: 76, Zaman: 0.0497

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca