Yapmaktan daha Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Karim bebek yapmakta… kundak yapmaktan daha basarili, degil mi?
Ailemin lokantasında garsonluk yapmaktan daha iyi bir yedek planım olsun istedim.
Işleri doğru yapmaktan daha önemlidir.''/ Peter F. Drucker.
Bunu söylemek yapmaktan daha kolay olsa da, imkânsız değil.
Dinleme cihazı günlerce körü körüne test yapmaktan daha iyi bir fikir.
Sanırım bu bir şey yapmaktan daha eğlenceli.
Çünkü doğru şeyi yapmanın doğru gelen şeyi yapmaktan daha önemli olduğunu biliyorsun.
Müşteri kazanmak, satış yapmaktan daha önemlidir!
Doğru şeyleri yapmak, şeyleri doğru yapmaktan daha önemlidir.».
Sophosla iş yapmak, diğer herhangi bir satıcıyla iş yapmaktan daha kolay.
Bence seni milli etmek, süper kahraman yapmaktan daha zor.
Kendi üstümde test yapmaktan daha zekice görünüyor.
Anne bakıcılığı yapmaktan daha iyi planlarım var.
Bir şeyin amacı, o şeyi yapmaktan daha önemliyse o zaman o şey muhtemelen bir oyun değildir.
Bir adamın infazına yardım etmek için yağlarını aldığımız duyulursa doğum günlerinde burun ameliyatı yapmaktan daha beter şeyler yapıyor oluruz.
Söylemesi yapmasından daha kolay, Bay Deeks.
Beni seviyormuş gibi yaptığında daha ikna edici ol.
Söylemesi yapmasından daha kolay, değil mi?
Bakireliğimi kaybetmiş gibi yapmamın daha nasıl desem… özel olacağını sanıyordum.
Gerçi söylemesi yapmasından daha kolay.