ZAMANDIR - Almanca'ya çeviri

Zeit
zaman
vakit
süre
dönemi
saat
sırası
lange
uzun
çok
süre
zaman
sürer
çok uzun süre
epeydir
uzunluğundaki
seit wann
ne zamandan beri
ne kadardır
ne zaman oldu
immer
her zaman
hep
daima
sürekli
giderek
gittikçe
her daim
eskiden
sonsuza dek
devamlı
schon
zaten
hadi
daha
şimdiden
beri
haydi
de
hiç
önceden
uzun
wenn
eğer
zaman
olur
ya
varsa
keşke
gelirse
herhangi
gelince
dann
sonra
o zaman
daha sonra
ardından
da
peki
böylece
olur
derken
ise
Zeitpunkt
zaman
sırasında
andan
zamanlama
noktadan
sırası
tarihten
an
saati
auch
de
da
ayrıca
bile
hatta
üstelik
olur
dâhil
aynı zamanda
nie
asla
hiç
hiçbir zaman
daha önce hiç

Zamandır Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Lütfen! Bunca zamandır yalnız mıydın?
Bitte! Du warst all die Zeit allein?
Bunca zamandır nasıl yalan söyledin?
Wie kannst du so lange lügen?
Ne kadar zamandır buradasın?
Was? Wie lange bist du schon hier?
Uzun zamandır ilk defa… korkmanın nasıl bir şey olduğunun farkına varmıştım.
Wenn man Angst hat. wusste ich wie es ist… Zum ersten Mal seit langem.
O zaman tam şimdi uzun zamandır beklenen hedeflerin nihayet görülebileceği zamandır!.
Dann ist genau jetzt der Zeitpunkt, an dem lang ersehnte Ziele endlich zu sehen sind!
Bu kadar zamandır neden korktun?
Wovor fürchtest du dich dann?
Çok uzun zamandır ailemizin bir parçasıymışsın gibi hissediyorum.
Als wärst du schon immer ein Teil unserer Familie.
Burada uzun zamandır kimse yaşamamış gibi duruyor.
Und es scheint auch schon lang keiner mehr hier gewesen zu sein.
Ne kadar zamandır Flomax kullanıyorsunuz?
Seit wann nehmen Sie Flomax?
Uzun zamandır aradığı manksom düşmanı.
Lange Zeit suchte er den manxomen Feind.
Çok zamandır seninleyim kaptan.
Ich war lange bei Ihnen, Captain.
Bu olamaz, ne kadar zamandır orada o? Pardon?
Das da. Verzeihung? Wie lange liegt das schon da?
Varlığından uzun zamandır şüphe ettiğim Emily bir dolandırıcıysa,
Wenn Emily eine Gaunerin ist, wie ich schon vermutete,
Bu istatistiğe inandığım zamandır, Büyükannemin doğruladığı istatistik olduğu zaman..
Dann vertraue ich Statistiken- wenn es Großmutter-geprüfte Statistiken sind.
Bu insanların veya herhangi bir yaşam formunun… umudunu kestiği zamandır.
Und das ist der Zeitpunkt, wenn Menschen die Hoffnung aufgeben, beziehungsweise wenn jede Lebensform die Hoffnung aufgibt.
Hakkai bunca zamandır ablasını koruyordu.
Hakkai hat seine Schwester immer beschützt, vor deinen Misshandlungen.
Ve uzun zamandır buradayım. İyi resim çekmek için ne gerekir bilirim.
Ich bin auch gut und arbeite schon lange hier.
Uzun zamandır birlikteydik.
Wir waren lange Zeit zusammen.
Ne kadar zamandır avukat oldun?
Seit wann bist du Anwältin?
Uzun zamandır burada mısın?
Sind Sie schon lange hier?
Sonuçlar: 1011, Zaman: 0.0846

Farklı Dillerde Zamandır

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca