GITMENE - Bulgarca'ya çeviri

да отидеш
gitmek
gidip
gidersin
girmek
orada
giden
да ходиш
gitmiyorsun
yürümeye
gidesin
да си тръгнеш
gitmeden
ayrılmak
ayrılacağın
terk etmek
gidersin
bırakmak mı
да си вървиш
gitmen
няма
yok
hiç
asla
olmaz
hiçbir
olmadığını
hayır
artık
falan yok
kimse
да идеш
gitmek
gidip
да заминеш
gitmeden
ayrılmadan
си тръгваш
gidiyorsun
git
ayrılıyorsun
gidiyor musun
gideceksin
gidersin
gideceğini
sen gidiyorsun
mi gidiyorsun
ayrıldığını
да отиваш
gitmek
gidiyorsun
да отидете
gitmek
gidip
gidin
gidersiniz
giden
да си тръгнете

Gitmene Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Afrikaya gitmene izin vermesi falan.
Да те остави да заминеш за Африка.
Oraya gitmene gerek yok.
Не трябва да ходиш там.
Bana anlatmazsan, gitmene izin vermem ben de gitmem..
Докато не ми кажеш, няма да те пусна, нито аз ще си тръгна.
Bu sabah olanlardan sonra bir yere gitmene izin vereceğimi mi sanıyorsun?
Наистина ли мислиш, че след тази сутрин… ще те пусна да отидеш някъде?
ama gitmene izin veremeyiz.
не можем да ти позволим да си тръгнеш.
Elmasları ver ben de gitmene izin vereyim!
Дай ми диамантите и ще те пусна да си вървиш.
Yalnız gitmene de gerek yok.
Не може да отиваш сама.
Ayrıca senin gitmene karar verdik, hem de hemen.
А и реших, че ти си тръгваш, и то веднага.
Tek başına gitmene izin vermeyeceğim.
Няма да те оставя да идеш сам.
Maçlara gitmene bile gerek yok. Formaların arkasında adın yazacak.
Дори не трябва да ходиш на мачовете, а името ти ще бъде на гърба на фланелките им.
Çok basit, gitmene izin veririm.
Просто е. Ще те оставя да заминеш.
Bu yaptığın yanlış. Gitmene müsaade edemem.
Това е грешка, няма да ти позволя.
Senin gitmene izin veremem.
немога да те пусна да си тръгнеш.
Hiçbir şey bilmeden senin öylece gitmene izin veremeyiz.
Ние просто не можем да ти позволим да отидеш, без да знаем.
Kenara çek, dışarı çık, ve gitmene izin vereceğim.
Отбий, слез и аз ще те пусна да си вървиш.
Gitmene izin veremem!
Няма да позволя да идеш!
Rusyaya gitmene gerek yok, tatlım.- Evet var!
Няма трябва да отиваш в Русия, скъпи!
Bak Alice? Washingtona gitmene gerek yok.
Ето, Алис, сега не се налага да ходиш във Вашингтон.
Eğer annen seni suiistimal ettiyse Sosyal Hizmetler onunla gitmene izin vermez.
Ако майка ти те бие, социалните няма да й позволят да те вземе.
Seni hiç sevmedim ama gitmene üzülüyorum.
Не те харесвах особено, но ми е мъчно, че си тръгваш.
Sonuçlar: 204, Zaman: 0.1159

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca