Tutkuyu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tutkuyu… Zevki.
Tutkuyu, Edwardianın zamanlarında bu şekilde işleyebilmesi, Yani diyorum ki.
Çoğu insan tutkuyu romantizm ile sınırlar.
Söylemek istiyorum ki; tutkuyu unutun, çikolataya bulaşmayı tercih ederim.
Sen de bana tutkuyu öğretmeye mi geldin?
Satürnün onuncu dilime gelmesi kariyeri ve tutkuyu gösterir.
Yeter ki iindeki tutkuyu.
Sen, tümümüzün en iyisi, Gabriel tutkuyu anlamalı.
Ve böylece aşkı ve tutkuyu bulmaya gitti,
Ben adalet için bu tutkuyu hayran, ve dua Allah benim kendi kalbinde onu çalışmaya devam edeceğini.
Sonra, ilişki başladığı gibi çabucak biter, çünkü tutkuyu destekleyen sağlam bir temel yoktur.
Bugün Harley-Davidsonda bu tutkuyu desteklemeye devam ediyoruz ve size ilham vermesi
Spor sevgilerini paylaştıkları bir zamanda…''''… binlerce Almanla aynı tutkuyu…''''… paylaştıklarını hayal ederdim.''.
sıkıntını görebiliyorum ama orada tutkuyu da görüyorum. Biliyorum.
İzin ver bitireyim… Eğer Tutkuyu izleseydin, cehennemin yahudiler için ayrıldığını bilirdin.
Dünyada iki tane trajedi vardır. Biri kalbinizdeki tutkuyu yitirmek, diğeri ise kaybettiğiniz tutkuyu geri kazanmaktır.
insanların tutkuyu ve çekimi önlerine kriter olarak koymaları.
Hayatta iki trajedi vardır… biri kalbinizdeki tutkuyu yitirmek… değeri
evliliğinin dışındaki bu tutkuyu kullanmayı seçerse birlikte geçirdiğiniz zamanı kısıtlamayı kabul ettiğin
Tutkunuz olması gerek.