ZORUNDA DEĞILDIM - Bulgarca'ya çeviri

не трябваше
gerekmiyor
zorunda değildin
gerekiyordu
gerek yoktu
gerekirdi
gereken
lazımdı
bence
mecbur değildin
olmaması gerekiyordu
не се наложи
zorunda değildim
zorunda kalmazsak
gerek kalmadı
gerek yok
не трябва
zorunda değilsin
gerek yok
gerekmiyor
gerekir
gerekiyor
lazım
gereken
bence
ihtiyacım yok
hiç gerek

Zorunda değildim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Şu Nazi evimde ortaya çıktı… Buraya onunla beraber gelmek zorunda değildim, değil mi?
Този нацист дойде в дома ми, не трябваше да идвам с него, нали?
Onu tanıdığım zaman sadece Tombanın babasıydı… Yani karşısında bu iki paralık ceketi giymek zorunda değildim.
Знаех го просто като бащата на Томба и не трябваше да нося безполезно сако.
Evet, Joe, sana Flash olduğumu söylemememi demiş olabilir ama onu dinlemek zorunda değildim ben.
Да, може би Джо ми е казал да не ти казвам, че аз съм Светкавицата, но не трябваше да го слушам.
yalnız olmak daha kolaylaştı, riske girmek zorunda değildim, risksiz bir hayatın eğlenceleri.
мисля за това и ми стана лесно да съм сам. Не трябваше да се възползвам от шансовете си, насладата от живота без рискове.
sana donmuş yoğurt almıştım ve bunu yapmak zorunda değildim.
ти взех замразено кисело мляко, а не трябваше да правя това.
Aslında bunları kesmek zorunda değildim, sadece bunların çenelerini sıralayarak en büyük olanın 12 adet dişe bir küçüğünün 13 tane dişe bir ufağının 14 tane.
Но не се наложи да разрязвам костите им, защото просто подредих в редица челюстите им и открих, че най-големият има 12 зъба, а следващия по-малък има 13, а следващия по-малък има 14.
Aslında bunları kesmek zorunda değildim, sadece bunların çenelerini sıralayarak en büyük olanın 12 adet dişe bir küçüğünün 13 tane dişe bir ufağının 14 tane
Но не се наложи да разрязвам костите им, защото просто подредих в редица челюстите им и открих, че най-големият има 12 зъба, а следващия по-малък има 13, а следващия по-малък има 14. Разбира се,
Ölmek zorunda değildi.
Не трябваше да умре.
Beklemek zorunda değilsin tatlım.
Не трябваше да чакаш.
Bana sormak zorunda değil, tamam mı?
Не трябваше да ме моли, ясно?
Böyle olmak zorunda değil dostum.
Не трябваше да става така, приятел.
Beni aramak zorunda değildin ama listeye girdiğime sevindim.
Не трябваше да ми се обаждаш, но оценявам, че съм в списъка.
Ölmek zorunda değildi.
Не трябваше да умира.
Bu şekilde olmak zorunda değil, kardeşim.
Не трябваше да бъде по-този начин, братко.
Seni öldürmek zorunda değilim, sadece teslim edeceğim!
Не трябваше да те убивам, а да те доставя!
Gelmek zorunda değilsin.
Не трябваше да идваш.
Yapmak zorunda değildi ama yapmış.
Не трябваше, но го направи.
Bunu söylemek zorunda değildin, Alicia.
Не трябваше да казваш това, Алиша.
Yapmak zorunda değilsin.
Не трябваше да го правиш.
Bunu yapmak zorunda değildiniz, ama yaptınız.
Не трябваше да го правиш, но го направи.
Sonuçlar: 50, Zaman: 0.0673

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca