ÜZERINE - Ingilizce'ya çeviri

and
ve
ayrıca
peki
edip
hem
sonra
ise
arasında
on top
üstünde
üstüne
tepesinde
üzerine
zirveye
üste
üzerindeki
yukarıda
en üste
başında
then
sonra
o zaman
ardından
peki
böylece
derken
öyleyse
o halde
halde
zamanlar
put
üzerine
üstüne
koyar
koy
koyun
bırak
sok
at
yerleştir
giy
on him
ona
onu
üzerine
üstüne
yanında
peşinde
on it
üzerinde
bu
olan
üstünde
buna
hallediyorum
üstüne
üzerine
içinde
öyle
so
yani
peki
öyle
yüzden
kadar
böylece
o yüzden
demek
ki
de
on my
benim
bozuyor
üzerine
benim tarafımda
ayaklarım üzerinde
dokunuyor
benim üstüme
üstüne
ayaklarımın üstünde
ayaklarımın üzerinde
based on
üssü
puts
üzerine
üstüne
koyar
koy
koyun
bırak
sok
at
yerleştir
giy
putting
üzerine
üstüne
koyar
koy
koyun
bırak
sok
at
yerleştir
giy

Üzerine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ping-Cho, Susan uyurken onun üzerine örtüsünü örttü ve çıktı.
As Susan sleeps Ping-Cho puts on her cloak and leaves.
Heykelleerin üzerine incir yaptağı koyuyorlar.
We're putting the fig leaves on the statues.
Kendi mezarım üzerine yemin ederim.
Swear on my own grave.
Sanırım bu para üzerine bir soruydu?- ve tolerans?
And tolerance. So I suppose it's a question of money?
Üzerine. Eli,
On it. Eli,
Üzerine daha fazla buz atmak sadece teşhisi geciktiriyor.
Putting more ice on her is just delaying the diagnosis.
Edonun bir adamı olarak şerefim üzerine, bu maçtan sonra yardımcı olacağım.
On my honor as a man of Edo, I will help after this match.
Belki de üzerine biraz buz koymalısın.
Some ice on it. Maybe you should put.
İşim aslında buydu… Montların üzerine yağmur damlaları serpmek.
That was my job, actually… Putting raindrops on the overcoats.
Edonun bir adamı olarak şerefim üzerine, bu maçtan sonra yardımcı olacağım.
I will help after this match. On my honor as a man of Edo.
Üzerine tıklayın.
Click on it.
Üzerine ateş açtın.
So you disobeyed orders
Değişiklik mi? Ekmeğin üzerine biraz sürmeyi dene?
Trying putting some on the bread. Change it up?
Kraliçe onurum üzerine yemin ederim!
I swear on my honor as Queen!
Neredeymiş? Bunun üzerine matematikçi bir resim çiziyor?
So the mathematician draws a picture. Where is it?
Tamam Üzerine baskı yap.
Put pressure on it.- Okay.
Üzgünüm, sanırım zamanlama üzerine biraz çalışmam gerek!
I guess I need to work on my timing a little. Sorry! Sorry!
Selam. İsteğin üzerine oteli aradım.
Hi. So, I called the hotel like you asked.
Selam. Üzerine basma.
Don't step on it. Hi.
Böylece güneş mezarımın üzerine doğar ve hep sıcak kalırdım.
So the sun would rise on my grave And i would be warm.
Sonuçlar: 12308, Zaman: 0.0946

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce