Gitmenin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Üç gün mü? Daha erken gitmenin yolu yok mu?
O da sarhoş olup benim yerime gitmenin komik olacağını düşündü.
Üç gün mü? Daha erken gitmenin yolu yok mu?
Çaylak bir diablero bile oraya gitmenin dört yıl sürdüğünü biliyor.
Belki de artık her şeye boş verip Kislovodska gitmenin zamanı geldi.
Eve gitmeli ve oraya gitmenin başka yolu yok.
Hesabı ödeyip eve gitmenin zamanı geldi.
Sıradaki, senin eve gitmenin gerektiği.
Evet. Hesabı ödeyip eve gitmenin zamanı geldi.
Gitmenin nedeni bu değildi!
İyiye gitmenin tek sebebi benim.
Yeraltı Mezarlığına gitmenin bir yolu yok.
Bostona tek başına gitmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Sap gibi gitmenin mümkünü yoktu.
Gitmenin de sebebi bu değil miydi?
O binaya gitmenin nedenini niye bilmediğimi düşünüyorum.
Amerikaya gitmenin hiç bir yolu yok.
Gitmenin sebebi bu mu yani?
Şu anda başka bir Dünyaya gitmenin hiçbir yolu yok, Allen.
Bond sokakları donanmaya gitmenin en hızlı yolu.