ISTEMEZDIM - Ingilizce'ya çeviri

i didn't want
istemiyorum
benim zayıf olduğumu bilmesini istemiyorum
i didn't mean
kastetmiyorum
demek istemedim
demek doğruymuş odana girerek seni böyle ürkütmek istemezdim
niyetinde değilim
wanna
ister
istiyorum
i hate
nefret ediyorum
sevmem
hoşlanmıyorum
i wouldn't ask
sormazdım
istemezdim
i wish
keşke
keşke ben de
istiyorum
dilerdim
keske
dileğim
olmasını isterdim
sorry
affedersin
üzgün
afedersin
pişman
özür dilerim
pardon
kusura bakma
üzüldüm
i don't like
sevmiyorum
hoşlanmadığım
istemiyorum
hiç hoşuma
i don't want
istemiyorum
benim zayıf olduğumu bilmesini istemiyorum
i don't mean
kastetmiyorum
demek istemedim
demek doğruymuş odana girerek seni böyle ürkütmek istemezdim
niyetinde değilim
i do not mean
kastetmiyorum
demek istemedim
demek doğruymuş odana girerek seni böyle ürkütmek istemezdim
niyetinde değilim

Istemezdim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çok üzgünüm. Sizi rahatsız etmek istemezdim.
I'm very sorry. I didn't mean to disturb you.
Ameliyat edeceği hasta olmak istemezdim.
I wouldn't wanna be the patient… he's gonna operate on.
Bunu söylemek istemezdim ama sanırım ona yardım etmiş oldum.
I'm sorry to say it but I have sort of done his bidding.
Sana ihtiyacım olurdu iskorbüt olmamam için ama seni istemezdim.
I would need you so I wouldn't get scurvy, but I wouldn't want you.
Şey, bunu sana sormak istemezdim Clark.
Well, I didn't want to ask you, Clark.
Gizlice dinlemek istemezdim ama albayla konuşmanızı duydum.
I don't like to eavesdrop, but I heard your conversation with the colonel.
Devamlı korku içinde olmak istemezdim, ama… korkuyorum.
I wish I was… but I'm not.
Bak, bunu senden istemezdim ama çok zor durumdayım.
Look, I wouldn't ask you to do this, but I'm in a tough spot.
Charles? Seni bu işe karıştırmak istemezdim.
I didn't mean to get you involved in this. Charles?
Cathcart Kulelerinde… 416 numaralı odada olmak istemezdim.
I wouldn't wanna be whoever's in Room 416 at the Cathcart Towers Hotel.
Bölmek istemezdim ama gerçekten çok açım.
But I'm hungry.- Sorry to interrupt.
Adam olsa da böyle bir şey görmek istemezdim.
Even if it was a man, I wouldn't want to see that.
Buna şahitlik etmek istemezdim.
I didn't want to see it.
İnzivanızı bölmek istemezdim ama uzun yoldan geldim.
I don't like to disturb your meditations but I have come a long way.
Böyle olmasını istemezdim ama… yapılacak bir şey yok.
I wish it wasn't so, but… there really is nothing that can be done.
Frankie Madison ile arkadaş olmasaydım senden bunu istemezdim.
I wouldn't ask you except that Frankie Madison and I were friends.
Charles? Charles? Seni bu işe karıştırmak istemezdim.
Charles? I didn't mean to get you involved in this. Charles?
Bacaklarım sağlam olsaydı bile,… hayvanları gerçekte avlamak istemezdim.
Even if my legs worked all right, I wouldn't wanna be hunting animals for real.
Eğer çocuklarım olsa bende bunu onlar için istemezdim.
If I had kids, I wouldn't want them in this.
Seni korkutmak istemezdim.
I'm sorry I scared you.
Sonuçlar: 1837, Zaman: 0.0385

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce