SADECE - Ingilizce'ya çeviri

• just
• only
• merely
• simply

Sadece Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Sadece oğlumu hapisten kurtarmaya çalışıyorum!
I am trying to get my son out jail!

Sadece oğlumu hapisten kurtarmaya çalışıyorum!
I am trying to get my son out of jail!

Sen sadece annem gibisin.
You are just like my mum.

Yani, o sadece çok detaylı bir bilgisayar yedeği.
I mean, she's just a really detailed computer backup.

Sadece bana bunu temizlemek için birkaç gün versin.
Just-just give me a few more days to clear this up.

Sadece kısa bir süre için.
It was just for a little- little bit of time.

Ve sadece en iyi yanlarımı görmeni istedim.
And I only ever want you to see the best part of me.

Sadece kapaması için bir şans verdim.
I was giving him a chance to close it. For good.

Onlara sadece senin yardımın olabilir sanıyorsun.
You think you are the only one who can help them.

Sadece bir kaç günlüğüne, sonra.
It's only for a couple of days, and then.

Burada sadece ben doğuştan soyluyum!
I am the only one here of noble birth!

Sadece şaşırdım.
I am surprised.

Sadece ikimiz vardık ve konuşuyorduk.
It was just the two of us and we were talking.

Sadece endişeliyim.
I am concerned.

Sadece söyledim. Davet etmemiştim.
I am telling you Not inviting you.

Sadece ofisime gitmeye çalışıyorum.
I am trying to get into my office.

Sadece iki kişiydiler ve avantajımız vardı.
That is two of them, and we had the drop.

Sadece benim canım. Sadece ben.
It's only me, luv. It's only me.

Sadece diğer adamları bekliyorum.
I'm just, I'm waiting on the other guys.

Sadece bir kaç dakika daha dayanın. Sonra bütün bunlar sona erecek, kızlar.
Just a few more minutes and this will all be over, girls.