Bulmak zorundayım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama öncesinde iş bulmak zorundayım.
Kendimi bulmak zorundayım.
Bulmak zorundayım, Weston.
Kızı bulmak zorundayım.
Diğerlerini de bulmak zorundayım. Çünkü o huzura yeniden kavuşmanın tek yolu bu.
Palyaçoyu bulmak zorundayım.
Annem oralarda bir yerde. Bulmak zorundayım.
Çünkü verecekseniz, başka arazi bulmak zorundayım.
Yeni bir şeyler bulmak zorundayım.
Sanırım yakında bir sığınak bulmak zorundayım.
Zaten nefret hakkında konuşacak, daha deneyimli birini bulmak zorundayım.
Naomi, Bryce olmasa bile başka bir ortak bulmak zorundayım.
Hayır, telleri bulmak zorundayım.
Bonnie, eğer onu durduramazsan başka bir yol bulmak zorundayım.
Bu herifi bugün bulmak zorundayım.
İyi bir kız gibisin ama gidip uçağımı bulmak zorundayım.
Henry, bu kızı bulmak zorundayım ve bunu yapabilmem için de evine gitmen gerekiyor, tamam mı?
Bir açık kapı bulmak zorundayım, bu sözleşmenin geçerliliğini sorgulayacak bir yol bulmalıyım.
Orada oturup'' iğrenç'' deyip durmak kolay ama oraya ulaşmadan önce bir isim bulmak zorundayım.
Bak, ben bir polis değilim, ve burada kimin için çalıştığın… umurumda bile değil. Ama Jack Fulleri bulmak zorundayım.