Iznin yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunu yapmaya iznin yok.
Burada olmaya iznin yok!
Benden önce ölmeye iznin yok, tamam mı?
Senin soru sormaya iznin yok.
Bunu yapmaya iznin yok.
Ne düşünürsen düşün umurumda değil beni öldürmeye iznin yok.
Bekle bir dakika, konserlere gitmeye iznin yok.
Senin konuşma iznin yok.
Adayların güvenlik detaylarını değiştirerek başlayacağız ama… bunun için iznin yok.
Burada olmaya iznin yok.
Bunu yapmaya iznin yok.'''' Bu polislerin eline geçecektir.''.
Seni eğitmeye iznim yok çünkü burada ırkçılık yapılıyor.
Söylemeye iznim yok.
Geçme izniniz yok!
Bahse girmeye iznim yok ama olsaydı senin üstüne bahse girerdim.
Dışarı çıkmaya iznim yok biliyorsun.
Parayı tutmaya izniniz yok, efendim.
Orayı kullanmaya izni yok biliyorsun.
Javier, seni sorgulama iznimiz yok. Ama bilmen gereken iki şey var.
Polislerin bunu söyleme izinleri yok, değil mi?