A GOOD PLACE TO START in Turkish translation

[ə gʊd pleis tə stɑːt]
[ə gʊd pleis tə stɑːt]
başlamak için iyi bir yer
's a good place to start
a fine place to start
başlangıç için iyi bir yer
başlatmak için iyi bir yer
başlamak için güzel bir yer
başlamak için iyi bir yere
's a good place to start
a fine place to start

Examples of using A good place to start in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Isn't that a good place to start?
Sounds like a good place to start.
Başlangıç için güzel bir yer gibi gözüküyor.
A good place to start the investigation.
Arastirmaya baslamak için iyi bir yer.
A good place to start the investigation.
Araştırmaya başlamak için güzel bir yere benziyor.
That sounds like a good place to start.
Başlamak için iyi bir noktaya benziyor.
I think a good place to start today would be to talk about your most recent fight.
Bence bugün başlamak için iyi bir nokta yakın zamanda ettiğiniz kavga.
Anyway, I thought that would be a good place to start.
Herneyse, Burası başlamak için iyi bir yer olur diye düşündüm.
If Chris wanted to make amends, that would be a good place to start.
Eğer Chris kendini affettirmek istediyse oradan başlaması iyi olurdu.
So a good place to start-- let's just imagine that I have some type of container here.
Yani başlamak için iyi bir yer- sadece ben olduğunu düşünün Burada konteyner bazı tip.
A good place to start are with, what is often been called virtual sit-ins, which use the tactic of a denial of service attack.
Başlamak için iyi bir yer, genellikle oturma eylemi olarak adlandırılan, Hizmet alamama taktiği.
So a good place to start is maybe to just isolate the absolute value of y on the left-hand side of this inequality.
Eşitsizliğin sol tarafındaki ynin mutlak değerini yalnız bırakmak belki de başlamak için iyi bir yerdir.
But I think a good place to start is just so you understand what a differential equation is,
Bu noktada başlamanın iyi olduğunu düşünüyorum ki böylece diferansiyel denklemlerin ne olduğunu anlar
killing Joaquin was a good place to start.
Joaquini öldürmek başlamak için iyi bir yerdi.
It does use giant magnets to fire billions of subatomic particles into their anti-particles at the speed of light to create miniature Big Bangs, so it seems like a good place to start.
Işık hızındaki anti parçacıkların içine milyarlarca atom altı parçacıklarını ateşlemek için devasa mıknatıslar kullanıyor minyatür bir büyük patlama oluşturmak için. Yani, başlamak için iyi bir yer gibi gözüküyor.
A good place to start would be the ASTRA National Museum Complex, the largest open air museum in Europe. This ethnographical museum,
Avrupanın en büyük açık hava müzesi olan ASTRA Ulusal Müzesi Kompleksi, iyi bir başlangıç noktası. 1967de açılan,
A good place to start.
Seninle başlamak güzel olur.
That's a good place to start.
Başlamak için güzel bir yer.
It's a good place to start.
Başlamak için güzel bir yer.
This is a good place to start.
Burası başlangıç için iyi bir yer.
It's a good place to start.
Başlamak için iyi bir yer.
Results: 476, Time: 0.0694

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish