A RANGE in Turkish translation

[ə reindʒ]
[ə reindʒ]
çeşitli
various
several
variety
diverse
different
numerous
assorted
miscellaneous
multiple
such
aralığı
december
ajar
range
interval
menzili
range
bir yelpazesi
fan
bir mesafe
distance
from
a range
is a proximity
menzil
range

Examples of using A range in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Find a range.
Municipalities offer their residents a range of services.
Yani belediyeler, sakinleri için birçok hizmetler sunmaktadırlar.
Sets a range for which these recurrence rules will apply to this event or to-do.
Bu olaya veya yapılacak işe uygulanacak tekrarlanma kuralları için bir aralık belirler.
No, no, there's quite a range.
Hayır, hayır, bayağı çeşit var.
It's not 100% accurate, but it gives us a range.
Yüzde yüz değil ama, bize bir aralık veriyor.
how do you get such a range of abilities?
bunca yetenek dizisi nasıl elde ediliyor?
A range like that would certainly reach the aquifer.
Su taşıma katmanına ulaşabilecek bir menzil gibi.
This thing doesn't have much of a range.
Bu şeyin pek bir aralığı yok.
It varies globally in a range of± 2 m.
Bu ± 110 m arasında küresel olarak değişmektedir.
In November 1882, Van Gogh began drawings of individuals to depict a range of character types from the working class.
Van Gogh 1882 Kasım ayından itibaren emekçi sınıfından çeşitli karakterleri tasvir eden bir seri çizim ve resim yapmaya başladı.
Now these lenses should allow you to perceive a range of energy frequencies,
Bu lensler size bir enerji aralığı algılama imkanı verecek umuyorum
Tesla set up laboratories and companies in New York to develop a range of electrical and mechanical devices.
pazarlamaları için Tesla, New Yorkta çeşitli elektrikli ve mekanik cihazlar geliştirmek için laboratuvarlar ve şirketler kurdu.
A child's toy piano has a range of only one octave and is virtually useless as a musical instrument because of that.
Bir çocuğun oyuncak piyanosunun sadece bir oktavlık aralığı vardır ve bu yüzden bir müzikal enstrüman olarak kullanışsızdır.
New products offered for sale in 2009 include a range of herbal smoking products and‘party pills' containing new legal alternatives to benzylpiperazine BZP.
Da satışa sunulan yeni ürünler arasında benzilpiperazinin( BZP) yeni yasal alternatiflerini içeren çeşitli bitkisel sigaralık ürünler ve‘ parti hapları bulunuyordu.
Every actor has a range, and maybe a gritty drama about a tough-guy bank robber is too much of a stretch for you.
Ve belki de sert bir banka soyguncusunun dramı senin için fazladır. Her oyuncunun bir yelpazesi vardır.
painting, collage, needlework and a range of mixed media applications.
iğne oyması ve çeşitli karışık medya uygulamaları yer alıyor.
every actor has a range.
Her oyuncunun bir yelpazesi vardır.
So if you see someone in a Range Rover Velar as I just did, that here is £140,000.
Ki ben gördüm, burada 140. Range Rover Velar kullanan birini görürseniz.
So his dad had a Range Rover. Apart from the director, obviously, who has a double-barrelled name.
Onun çift soyadı var, babasının Range Roverı varmış.
The EU People programme-- along with the Seventh Framework Programme and Marie Curie Actions-- is funding a range of opportunities for working scientists to return to and remain in Europe.
ABnin People programının yanı sıra Yedinci Çerçeve Programı ve Marie Curie Eylem programı, çalışan bilim insanlarının Avrupaya geri dönüp orada kalmaları için çeşitli olanaklar sağlıyor.
Results: 104, Time: 0.0515

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish