Examples of using Çeşitli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şehirdeki çeşitli garajlardan bilgi geldi.
Çeşitli tipte uydular vardır.
Çeşitli finans şirketlerinde serbest olarak çalışmış.
Bu, bizi çeşitli fıtık tiplerine yatkın hale getirir.
Çeşitli işlerde çalıştı.
Sırbistan Parlamentosundaki milletvekilleri, çok çeşitli meslek ve eğitim geçmişlerini yansıtıyorlar.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
Türkiyenin AB müzakereleri çeşitli nedenlerden ötürü durmuş durumda.
Orada yaptıklarıyla ilgili çok çeşitli ve gizemli söylentiler çıkmış.
Bu seferki çeşitli katilleri kopyalıyor.
Çok çeşitli farklı materyallerle tekrar ettiğimizi görmüyor musunuz?
Birkaç poster ve çeşitli teçhizatla gayet uygun görünecektir.
Çeşitli yollarla.
Çeşitli etkenler.
Çok çeşitli şeylerden konuştuk.
Albümdeki diğer şarkılar çeşitli televizyon dizilerinde kullanıldı.
Çocukluğundan itibaren çeşitli sporlarla uğraştı.
İç değerlendirmede çeşitli usuller ve mekanizmalar kullanılabilir.
Ve evet çeşitli türlerin DNAsını barındırıyorum.
Vergis Şirketinin çeşitli ithamları var.