AIN'T CHEAP in Turkish translation

• ucuz değil
• ucuz değildir

Examples of using Ain't cheap in English and their translations into Turkish

Gas ain't cheap, you know.
Benzin hiç ucuz değil, biliyorsunuz.

I mean, them tires ain't cheap.
Sence ucuz mu onlar!

Ain't cheap.
Ucuz değiller.

Antiques like this ain't cheap.
Bu türde antikalar ucuz olmaz.

But it ain't cheap.
Ama bu kadar ucuz olmaz.

Double-glazed glass ain't cheap.
Çift cam… hiç ucuz değildir.

Big and tall ain't cheap or easy.
Büyük ve uzun boylu ucuz ve kolay olmuyor.

right up there with"Eating ain't cheap.
Diğeri de'' Yemek beleş değil.

Hey, man, Han's labor ain't cheap, man, you feel me?
Hey, dostum, Hanın yaptığı şeyler hiç de ucuz değil, anladın mı?

Mr. Adams, my daddy always said good things ain't cheap and cheap things ain't good.
Bay Adams, babam hep derdi ki, iyi şeyler ucuz olmaz, ucuz şeyler de iyi olmaz..

but that shit ain't cheap.
o şey hiç ucuz sayılmaz.

Lyrics like"Her love for him ain't cheap, But it breaks just like a knockoff piece from Fulton Street" references the similar named street in Manhattan, New York, where cheap trinkets are available.
Sözlerinde'' Her love for him aint cheap, But it breaks just like a knockoff piece from Fulton Street'' kullanır ve Manhattandaki Fulton Caddesi için referans verir.

This cryogenic stuff isn't cheap. It's costing me an arm and a leg.
Bu dondurma işi hiç de ucuz değil bana oldukça pahalıya mal oldu.

Gold isn't cheap.
Altın ucuz değil.

Now, it's not cheap, but the legend, the history;
Şimdi, o ucuz değil ama efsanevi, ve tarihi;

That's not cheap.
Bu ucuz değil.

It's not cheap, but- we can afford it, right?
Ucuz değil ama… Karşılayabiliriz, değil mi?

They're not cheap.
Bu ucuz değil.

The rent is not cheap.
Kira ucuz değil.

Those aren't cheap.
Onlar ucuz değil.