ALWAYS ASK in Turkish translation

['ɔːlweiz ɑːsk]
['ɔːlweiz ɑːsk]
hep sorarım
always ask
i'm often asked
her zaman göremediğinin ne olduğu sor
soracaksın her daim
always ask
hep sordum
her zaman sorduğu
sürekli soruyor
sorup duruyorsun
you keep asking
you always ask

Examples of using Always ask in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I could always ask one of the passengers.
Yolculardan birine herzaman sorup öğrenebilirdim.
Why--why should you… always ask me so… so stupid questions?
Neden-neden… hep bana saçma sapan… sorular sormak zorunda hissediyorsun kendini?
The women always ask.
Kadınlar hep soruyor.
Guests always ask, so I have a couple of cars to rent.
Konuklarımız hep sordukları için birkaç tane kiralık aracım var.
People always ask me if I know Tyler Durden.
İnsanlar hep bana… Tyler Durdenı tanıyıp tanımadığımı soruyorlar.
People always ask.
İnsanlar hep sorar.
They always ask that.
Bunu hep soruyorlar.
I always ask the questions.
Benim her zaman soracak bir sorum olurdu.
That's a question I always ask.
Bu benim daima sorduğum bir sorudur.
We must always ask what the enemy least expects?
Kendimize her zaman sormaliyiz; Düsmanin en beklemedigi sey nedir?
The girls always ask where I buy them. Pretty, aren't they?
Arkadaşlarım, eşyalarımı nereden aldım diye hep sorup duruyorlar?
Adults always ask little kids that.
Büyükler, küçük çocuklara hep sorarlar.
I'm going to answer the questions that people always ask me, but with an honest twist.
İnsanların bana her zaman sorduğu soruları cevaplayacağım, ama dürüst bir şekilde.
And people always ask, how do I know that there's this huge conspiracy going on?
İnsanların hep sorduğu şu böylesine büyük bir komplo döndüğünü ben nereden biliyorum?
People always ask, do I feel guilt for what I have done?
Insanlar her zaman soruyor, yaptığım şey için suçluluk duyuyor muyum?
We always ask.
Her zaman sorarız.
They always ask.
Hep sorarlar.
You always ask.
Hep istiyorsun.
They always ask.
Her zaman sorarlar.
I always ask.
Hep soruyorum.
Results: 2318, Time: 0.0588

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish