BANGLES in Turkish translation

['bæŋglz]
['bæŋglz]
bilezik
bracelet
bangles
jewelery
bangles
halhal
anklet
bangles
bangles grubu
bilezikler
bracelet
bangles
jewelery
bilezikleri
bracelet
bangles
jewelery
bileziklerin
bracelet
bangles
jewelery

Examples of using Bangles in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Forgive me. The'85 bangles tour was a death trip.
Kusura bakma ama asıl ölüm yolculuğu, 1985 Bangles turnesiydi.
Give me those bangles… give them to me.
Verin şu bilezikleri bana… hadi verin.
Yöu and those bangles, both are a fake!
Sen ve bileziklerin, ikinizde yalancısınız!
These bangles are lovely.
Bu bilezikler çok güzeldir.
Wear the bangles.
Bilezik takın.
They ain't goin' away again, is they, Miss Bangles?
Tekrar gidiyorlar mı Bayan Bangles?
She got me the bangles herself, Choti.
Bana bilezikleri kendisi aldı, Choti.
Jingling bangles Sparking nose-ring.
Bileziklerin şıngırdıyor, hızman ışıldıyor.
Songs are being sung… bangles are tinkling.
Sarkılar söyleniyor… bilezikler şıngırdıyor.
Not bangles.
Bilezik değil.
No, thank you, Bangles.
Hayır, teşekkür ederim, Bangles.
Let's go and return the bangles.
Hadi bilezikleri geri verelim.
Red bangles.
Kırmızı bilezikler.
I will sell bangles in this shop now!
Ben artık bu dükkanda bilezik satacağım!
Bangles? What did you bring them here for?
Neden buraya getirdin?- Bangles mi?
How am I to accept your bangles?
Bilezikleri nasıl kabul ederim? Bunda da bir hile olabilir?
And silver bangles on your other arm.
Bir elinde kitaplar… ve diğer kolunda gümüş bilezikler.
Besides, bangles are worn by all married women.
Ayrıca, bütün evli kadınlar bilezik takar.
Lord, like that old Bangles song.
Tanrım, şu eski Bangles şarkısındaki gibi.
Bare brown arms, bangles on them.
Çıplak kahverengi kollar. Bilezikleri vardı.
Results: 114, Time: 0.0493

Top dictionary queries

English - Turkish