CAMI in Turkish translation

cami
mosque
cam
jami
camiyi
mosque
cam
jami
caminin
mosque
cam
jami
camiye
mosque
cam
jami

Examples of using Cami in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Asked Cami to go, but she's working until 6:00. This afternoon.
Camiyi de çağırdı ama altıya kadar çalışacakmış.- Öğleden sonra gidecekmiş.
Everybody loves Cami.
Camiyi herkes çok sever.
Now we might lose Cami.
Şimdi ise Camiyi kaybedebiliriz.
So Cami.
Boş bırakamayız yani Camiyi yazıyorum.
So Cami. She and Brad are gonna be Fred's legal guardians anyway.
O ve Brad nasıl olsa onun yasal vasisi olacak. Boş bırakamayız yani Camiyi yazıyorum.
Cami, I don't know, okay?
Bilmiyorum Cam, tamam mı?
It's Cami, right?
Camiydi değil mi?
Cami, if we do this, you're the bait.
Cam eğer bunu yaparsak yem sen olacaksın.
Cami?- Which friend?
Cami mi? -Hangi arkadaşım?
Which friend? Cami?
Cami mi? -Hangi arkadaşım?
Why do you even care about Cami?
Neden Camiyi bu kadar umursuyorsun?
Good night, Cami.
İyi geceler Camila.
Still, a million bucks in cash, well… Cami!
Yine de bir milyon dolar nakit… Cami. Cami?
You know, Cami, I-I have noticed that you've, uh, walked us past Mike's house… twice.
Biliyorsun, Cami, fark ettim ki Mikeın evinin önünden iki kere geçtik.
Mikael is loose with the stake, and Cami is a hostage,
Mikael kazıkla ortadan yok oldu Camiyi de rehin aldı.
Cami may tell you that staying away is best…
Cami sana ondan uzak kalmanın iyi bir yol olduğunu söyleyebilir.
It's not his fault that Cami is waving the white oak around like a kite,
Caminin elinde Akmeşe ile bir uçurtma gibi etrafta salınıyor olması ya
I know that behind that mirror is Cami O'Connell, and I would very much like to talk to her alone.
O aynanın arkasında Cami OConnellın olduğunu biliyorum… ve onunla yanlız konuşmayı çok isterim.
Or maybe you knew that Cami cared about her, and would have wanted you to fight for her.
Ya da Caminin ona değer verdiğini… ve onun için savaşmanı isteyeceğini biliyordun.
If you have some sick rivalry with Klaus, then you guys can compete to see who's most miserable, but you don't have to hurt Cami.
Eğer Klaus ile saçma bir rekabet içine girdiysen… hanginizin daha acınası olduğunu görmeye çalış… ama Camiye zarar vermek zorunda değilsin.
Results: 277, Time: 0.0433

Top dictionary queries

English - Turkish