COMPLICATION in Turkish translation

[ˌkɒmpli'keiʃn]
[ˌkɒmpli'keiʃn]
komplikasyon
complication
bir sorun
question
karmaşa
mess
chaos
confusion
mayhem
commotion
complication
disruption
turmoil
muddle
complexity
bir sorunumuz
problem
trouble
wrong
questions
issue
okay
matter
fine
ask
is
durumuna komplikasyon
komplikasyonu
complication
komplikasyonlar
complication
komplikasyonları
complication
bir karmaşıklık

Examples of using Complication in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We have had a complication in Tehran.
Tahranda bir karışıklık yaşadık.
Let's go. My men are closing in, but there's a complication.
Gidelim. Gidebilirsin. Adamlarım gittikçe yaklaşıyor ama bir sorun var.
And I'm afraid there's another complication. I hadn't thought of that.
Bunu düşünmemiştim. Ve korkarım başka bir sorunumuz daha var.
No one could have foreseen this complication.
Kimse böyle komplikasyonlar çıkacağını bilemezdi.
I'm trying to anticipate any and every possible complication for our son.
Oğlumuza olabilecek her türlü komplikasyonu öngörmeye çalışıyorum.
There has been a complication. Prime Minister Lama Su tells me.
Bir karışıklık olmuş. Başbakan Lama Su bahsetti.
I'm afraid there's another complication.
korkarım başka bir sorunumuz daha var.
My men are closing in, but there's a complication. Let's go.
Gidelim. Gidebilirsin. Adamlarım gittikçe yaklaşıyor ama bir sorun var.
The surgical robot in inexperienced hands adds complication or injury rates to the patient.
Ameliyat robotu deneyimsiz ellerde hastada komplikasyonlar ya da yaralanmalara neden olur.
Rare complication of an embarrassing illness.
Utandırıcı bir hastalığın nadir görülen komplikasyonları.
The most common complication of broken ribs is pneumonia.
Kırık kaburgaların en yaygın komplikasyonu zatürreedir.
This is an unfortunate complication.
Talihsiz bir karışıklık.
The sooner, the better. And then there's another complication.
Ne kadar erken o kadar iyi. Başka bir sorun daha var.
Adds complication or injury rates to the patient. The surgical robot in inexperienced hands.
Ameliyat robotu deneyimsiz ellerde hastada komplikasyonlar ya da yaralanmalara neden olur.
Early onset, late onset, every complication.
Erken başlangıçlı, geç başlangıçlı, tüm komplikasyonları.
It's a kind of complication of Pneumoconiosis.
Bir tür Akciğer hastalığı komplikasyonu.
This is a complication.
Bir karışıklık olmuş.
What kind of complication?
Neymiş bu komplikasyonlar?
My complication had a little complication..
Komplikasyonumda bir parça komplikasyon daha oldu.
My complication had a complication..
Komplikasyonumda bir parça komplikasyon daha oldu.
Results: 2069, Time: 0.2287

Top dictionary queries

English - Turkish