DECELERATION in Turkish translation

yavaşlama
slow down
deceleration
hız kesme
deceleration
yavaşlamaya
slow down
deceleration
hız kesmesi
deceleration

Examples of using Deceleration in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Commencing deceleration. Hatch deployed.
Kapak açıldı. Hız kesme işlemi başlıyor.
Albania is only influenced by the crises; we are having growth deceleration, not a drop in economic growth," he stressed.
Arnavutluk sadece krizlerden etkileniyor, büyümemiz yavaşlıyor, ekonomik büyümede düşüş yok.'' diye vurguluyor.
However, the manifestation of inertia does not prevent acceleration(or deceleration), for manifestation of inertia occurs in response to change in velocity due to a force.
Ancak ivmelenmenin belirtisi hızlanmayı engellememektedir( ya da yavaşlamayı), ivmelenmenin belirtisi nedeniyle kuvvete bağlı hız değişimi ortaya çıkmaktadır.
It is possible that deceleration is caused by gravitational forces from unidentified sources such as the Kuiper belt
Yavaşlamanın yerçekimi kuvvetlerine neden olduğu kanısı böyle Kuiper Kuşağı ya da karanlık madde olarak
Velocity, gravity, acceleration, deceleration, Newton's laws of motion,
Ralph dışında hangi çocuk tüm bunlardan anlar ki? Bugün fiziğin en temel kavramlarını öğreneceğiz: ivmelenme, yavaşlama… hız,
or dynamic deceleration- briefly sustained level flight at a 120° angle of attack.
ile veya dinamik hız kesme( kısaca 120 derece hücum açısında normal uçuşu muhafaza etmesi) ile gösterilmiştir.
acceleration, deceleration, What kid besides Ralph is gonna understand all that? velocity, gravity,
ivmelenme, yavaşlama… hız, yer çekimi… Newtonun devinim yasaları,
acceleration, deceleration, Newton's laws of motion,
ivmelenme, yavaşlama… hız,
acceleration, deceleration, velocity, gravity.
ivmelenme, yavaşlama… hız, yer çekimi… Newtonun devinim yasaları, termodinamik, çarpma kuvveti.
acceleration, deceleration, velocity, gravity.
ivmelenme, yavaşlama… hız, yer çekimi… Newtonun devinim yasaları, termodinamik, çarpma kuvveti.
expresses the idea that all objects fall in the same way, and that the effects of gravity are indistinguishable from certain aspects of acceleration and deceleration.
tüm nesnelerin aynı şekilde düştüğü ve kütleçekiminin etkilerinin ivme ve yavaşlamanın bazı yönlerinden ayırt edilemez olduğunu ortaya koymaktadır.
pyrotechnics, deceleration system, thrust vector control system, and range safety destruct system.
piroteknik, yavaşlatma sistem, itme vektör kontrol sistemine bir dizi güvenlik imha sistemi vardır.
We have got fetal decelerations and now bleeding.
Fetal yavaşlama ve şimdi de kanama.
It's programmed to detect rapid temperature decelerations.- The satellite.
Uydu. Ani sıcaklık düşüşlerini algılamaya programlandı.
The anomalistic month, i.e. the mean period for the Moon's approximately monthly accelerations and decelerations in its rate of movement against the stars, had a Babylonian estimate of 27.5545833 days, to compare with a modern value 27.554551 days.
Anomalistic ay, yani aynın yaklaşık olarak aylık ivmelerini ve yavaşlamalarını yıldız karşı hareket hızını kendi içinde ortalama süre vardı bir Babil tahmin 27.5545833 gün, 27.554551 modern bir değerle karşılaştırmak için.
Extreme deceleration.
Aşırı yavaşlamaya hazırla.
We need fuel for deceleration.
Hız kesmek için yakıta ihtiyacımız var.
Venting O2 tanks for deceleration.
Hızı azaltmak için oksijen deposu boşaltılsın.
O'Neill, prepare yourself for… extreme deceleration.
ONeill, kendini hazırla… ani yavaşlamaya.
Insert the neutron- deceleration fluid.
Netron sıfırlayıcı sıvısını devreye sokun.
Results: 111, Time: 0.1322

Top dictionary queries

English - Turkish