DURABLE in Turkish translation

['djʊərəbl]
['djʊərəbl]
dayanıklı
tough
durable
resistant
strong
resilient
sturdy
indestructible
impervious
hardy
strength
sağlam
solid
good
strong
intact
hard
firm
sound
tough
sturdy
steady
uzun ömürlü
long life
longevity
longer lifespan
dayanıklıdır
tough
durable
resistant
strong
resilient
sturdy
indestructible
impervious
hardy
strength
uzun
long
tall
have
time
quite
lengthy
sürekli
always
all the time
keep
constantly
continuous
continually
permanent
consistently
repeatedly
perpetual

Examples of using Durable in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Why are my least favorite people always the most durable?
Neden en sevmediğim insanlar hep en çok dayananlar oluyor?
It's recycled… ground-up concrete debris, not the more durable concrete made from hard rock.
Beton molozları kullanılmış, sert taştan yapılmış betondan çok daha dayanıksız.
But did that make them more durable?
Ama bu iş onları daha dayanıklı mı yaptı?
I will make my ideal shoes… durable, yet stylish.
İdealimdeki ayakkabıyı yapacağım, dayanıklı ve daha şık.
The earlier Buddhist constructions have proved more durable than the Islamic buildings.
Daha önce inşa edilen Budist yapıları, İslam dönemindekilerden daha dayanıklı olduğunu kanıtladı.
Stronger and more durable, which is also.
Daha güçlü ve daha dayanaklı, aynı zamanda.
But you gotta be durable too.
Ama dayanaklı da olman gerek, çok dayanaklı.
What we need is, um, someone more durable.
Bize gereken… çok dayanaklı biri.
What we need it, um… someone more durable.
Bize gereken… çok dayanaklı biri.
These lightweight, durable apartments could be produced as continuous extrusions and then separated and positioned in place by the mega machines.
Bu hafif, dayanıklı apartmanlar sürekli ekstrüzyonlar şeklinde üretilebilir ve… sonrasında ayrılarak dev makinalar tarafından yerleştirilebilirler.
Durable, engineered,
Sağlam inşa edilmiş,
Because of the durable hinge that allows the screen to swivel 360 degrees, the Yoga 2 Pro
Ekranın 360 derece döndürülebilmesini sağlayan dayanıklı menteşe sayesinde Yoga 2 Pro,
A durable plastic laminate used in kitchen furnishings,
Mutfak mobilyalarında kullanılan dayanıklı, plastik lamine.
that makes us safe, secure, healthy and durable.
sağlıklı ve kalıcı kılacak bir ateşe.
The first of these works is the source of the durable myth that medieval Europeans believed the Earth was flat.
Bu çalışmaların ilki orta çağda Avrupalıların dünyanın düz olduğuna inandıkları uzun süreli mitin kaynağıdır.
they're actually more efficient and more durable than the ones they replaced.
eskisinden daha etkili ve daha dayanıklı olduklarını söyleyebilirim.
You can actually incorporate these people's views into your decisions, which means your decisions will be more effective and durable.
Bu insanların görüşlerini kendi kararlarınızla birleştirebilirsiniz, bu da kararlarınız daha etkili ve kalıcı olacak anlamına geliyor.
the progress that is achieved is durable, the spokesman added.
geri çevrilemez olmasını ve kaydedilen ilerlemenin uzun süreli olmasını istediğini de sözlerine ekledi.
When filled with glass particles or fibres, it becomes significantly stiffer and more durable.
Fiber veya cam partikül dolgulu olduğunda, kayda değer bir şekilde sert ve daha uzun ömürlü bir hal alır.
the fastest-growing imports were in energy and durable consumer goods.
ithalatta en hızlı büyüme enerji ve dayanıklı tüketim mallarında yaşandı.
Results: 134, Time: 0.065

Top dictionary queries

English - Turkish