ENTRAILS in Turkish translation

['entreilz]
['entreilz]
bağırsaklarını
bowel
intestinal
gut
colon
intestines
thairm
colorectal
iç organları
internal organs
sakatatı
offal
sweetbread
tekmil yağlarını haram
i̇ç uzuvlar
bağırsakları
bowel
intestinal
gut
colon
intestines
thairm
colorectal
bağırsaklar
bowel
intestinal
gut
colon
intestines
thairm
colorectal
iç organlarını
internal organs
bağırsaklara
bowel
intestinal
gut
colon
intestines
thairm
colorectal
sakatatlarına
offal
sweetbread
i̇ç organlar
internal organs

Examples of using Entrails in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
He sacrificed a lamb and read the entrails.
Bir kuzu kurban edip bağırsaklarını okudu.
That would be a bad sign.- Looks like entrails.
Bağırsaklara benziyor.- Kötü bir işaret olurdu o.
Entrails mummified separately in canopied wrappings.
İç organlar, kanop keseler içinde bedenden ayrı mumyalanmış.
Disembowelled bodies, entrails hanging from the ceiling.
İçi boşaltılmış cesetler, tavandan sarkmış bağırsaklar.
Quarter him and throw the entrails to the dogs.
Vücudunu dörde ayır ve iç organlarını köpeklere at.
The Pharaoh's entrails. What's that?
Onlar da ne? Firavunun iç organları.
Entrails, bones. Blood… just, all blood!
İç organlar, kemikler. Her yer kan içinde!
Looks like entrails. That would be a bad sign.
Kötü bir işaret olurdu o.- Bağırsaklara benziyor.
Yeah, stomach, tumors, entrails.
Evet, mide, urlar, bağırsaklar.
What's that? The Pharaoh's entrails.
Onlar da ne? Firavunun iç organları.
Entrails, hearts, and stomachs are served all together.
İç organlar, yürek, mide, hepsi birlikte servis ediliyor.
That would be a bad sign.- Looks like entrails.
Kötü bir işaret olurdu o.- Bağırsaklara benziyor.
What's that? The Pharaoh's entrails.
O ne? Firavunun iç organları.
The entrails of blood.
Kandan iç organlar.
If I say no, then your brothers are gonna do something totally uncool with my entrails.
Hayır dersem, kardeşlerin iç organlarıma hiç hoş olmayan şeyler yaparlar.
There were a few detail shots of entrails and trash.
Çöp ve bağırsağın ayrıntılı… resimleri.
With which their skins and entrails will fuse!
Bununla, karınlarının içindeki( organlar) ve derileri eritilecektir!
Request chemical analysis of entrails.
İç organların kimyasal analizini istiyorum.
From every lamppost in Gotham! I will hang your entrails.
İç organlarını Gothamdaki bütün sokak lambalarına asarım!
Entrails removed.
İç organları çıkartılmış.
Results: 100, Time: 0.0634

Top dictionary queries

English - Turkish